10
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2377
Okunma

HAVRANLI KOCA SEYİT
Ben, bu yurdun evlâdı, Havranlı Koca Seyit.
Göğsü inançla çarpan azmin geçilmez eri!
Çanakkale’ye düştü her ocaktan bir beyit
Tarihe destan oldu, bizler naçiz neferi.
Duydum ki, cümle düşman esriyip esecekmiş!
Nefesimi, neşterle, boğazdan kesecekmiş!
Anadolu’ya haçlı(!) mührünü basacakmış
Bilmez ki, hesap yanlış; sefer, ecel seferi!
Yardakçısı, yaveri, tayfasını toplayıp;
Nerden vuracağını inceden hesaplayıp
Zırhını, zırhlısını heyûlâya bulayıp
Bürüdü ufkumuzu uygar dünyanın kiri!
Kir dediysem, ateşten! Yüzümüzü yalayan
Kıyametler kopartıp gökleri çalkalayan
Kararan bahtımızda manzara ayan beyan
Ölüm kol geziyordu, ardı sıra mahşeri!
Soy ağacı şan dolu her birimiz bir civan
Durduk zulmün önüne; namlumuzda özgüven
Sözde beni dövecek kırık dişli kör düven!
Ezilmeyen inancın dürülür mü defteri?
Her yerde yüzen kale, alev kusan çelik dev!
Devleri düşürmekse bize en büyük ödev
Bu yolda ölüm de var, şehidime kutlu ev
Kalan, korda yürüyüp, ateşlemeli fecri!
Endişem ölmek değil, yenilmek ruhuma ar
İstilâya yol vermek kaygısı kalbime dar.
Bu ne soysuz kuşatma! Mermi der ki: “Çare var…
Sür, beni namluya sür… Kırayım şu zinciri!”
“Esaretten zor değil, sırtlamak bir mermiyi”
Deyip, doldurdum topu, gözüm görmez kimseyi
İmânın tabyasından vurdum o dev gemiyi
Mutlak zafer düşünün, suya düştü miğferi!
Baktılar olmayacak, dayandılar karadan
Çiğneyip geçecekmiş sülâlemi sıradan!
Ben ki, sığmam kabıma, hışmım keskin boradan!
O ruhsuz canavarın keser mi hiç neşteri!
Nefsini hırs bürümüş sürü sürü yabani
Geldiler bu meydana gör ki, nasıl medeni!
Mertlikte eli kanlı; insanlıkta hayvani
Hakk’a gönül vermeyen ne bilsin ki beşeri!
Gelsinler! Hele bir yol, yamacıma gelsinler!
Mustafa Kemalimi, Mehmedini görsünler!
Belâya çatmak neymiş, muradına ersinler!
Kazdığı toprak yutar, mezar olur siperi!
Cengimiz çok şenlikli şaşakaldı ecnebi!
Bu bir ölüm oyunu biz başrolün talibi!
Siperden siperlere düğüne gider gibi!
Birim şehit düşerken fırlıyordu diğeri.
Ölüm kalım harbinde gör Türk’ün nüansını
Gör kınalı kuzunun ecelle son dansını!
Meçhûle hallaç attık ulusun kör şansını
Yelime selâm durdu, özgürlüğün seheri.
Bu savaşta nâmerde mertçe verip yanıtı
Diktik tarih böğrüne, Çanakkale Anıtı.
Bu eller Türk Elidir! Dost düşmana kanıtı;
Yatar kara bağrında, ölümsüz muzafferi!
Sözün özü; Ey Türkoğlu Türk!
Yıl bin dokuz yüz on beş unutma o dönemi
Ve sen sen ol yaşatma Al Bayrağa matemi!
Zulme dâim siper al cismin nedir önemi
Sen ki, dünyaya bedel soyun soylu askeri
Soyun artık gafletten, giy üstüne zaferi.
Salih ERDEM / AYDIN
5.0
100% (11)