4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1094
Okunma

ayaküstü vedalara alışkınım ben
çoğu kez de kırık hayallerimi koyduğum valizleri taşıdım
ne hızına yetiştiğim trenler oldu
nede yüreğimde kalkan son vapur
hayalden öteye geçmedi
sana ve aşka gelişim
siması acı kelimelerle örülmüş ayrılıkları tattım ben
şiir diyerek
kimi zaman
ayaz yüzlü geceler çaldı yürek kapımı
usulca aldım içeriye
karanlığın sessiz bakışlarına düşlerimi anlatım
varsayın ki hiç dinlemedi beni
sütlü şafakları bekledik ruhsuz âlemlerde
dost diyerek
hiç kimse demesin kendi başına coşan deryayım
çünkü
rüzgârın hırçınlığında yırtılır kâğıttan gemileri
umut imdat çığlığından telaşı sunar
fal taşı gözlere
korku diyerek
yorgun olan bedendir
çile hasat mevsiminde sanki
toplanır kara bulutları
bir kenarda ise
toprağın bağırana nefret intikal eder
yağmur çekilir zulasına yağmaz
kuru öfke iki dudağın arasında
kader diyerek
kâinatın hep anaç duygusunda
düşcelerin zerresinde
başlı başına bir isyan peydahlanırsa da
Kulun yaradılışında var isyan
Hiçbir aşkın ürünü değil
Büyür ve büyür yaşama hırsım
susmam ben vedalara
ölümlüyüm diyerek
tablo değerli arkadaşım.şair ressam nuri can .......................emeğine saglık