9
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1540
Okunma
Bir uçurtma kadar özgürüm bazen
üstelik kopmuş ipim
giderim rüzgâr nereye ben oraya
yanımda kırlangıç sürüsü
Bazen de
bir eşyayım artık kullanılmayan
ışık görmeyen tozlu bir tavan arasında
dualar ederim durmadan
bir eskici gelip alsa, kurtarsa beni
Sâkin bir denizim bezen
hani
’çarşaf gibi’ derler ya işte öyle dalgasız
martılar balık çalar içerimden
gemiler yüzer büyüklü küçüklü
gürültülü balıkçı motorları geçer
Bazen de
bir sel suyuyum bulanık, kontrolsüz, deli
sürükler götürürüm önüme geleni
belli değil gittiğim yer
yönüm yatağım yok
Bir eşkiya olurum bazen dağlarda bir başıma
elimde eski bir martini, dilimde türkü
zulamda çay, tütün, kavgam, sevdam bir de
Bazen de
şehir ortasında bir maktulüm, her yanım bıçak yarası
failim belli, bir tinerci çocuk, kapkaç peşinde
daha onbeşinde
İşte böyleyim son günlerde
bir mutluyum, bir mutsuz
kâh pembesindeyim hayatın kâh mavisinde
bazen de grisinde ve karasında
yani hep iki nokta arasında
gel-gitlerdeyim
.
5.0
100% (3)