10
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1760
Okunma

Hey hayat ; bana gerçekleri söyle ,
Senin suçun yok suçluda aranmıyor
Günden güne erime içime git
Tel tel örüyorum tel örgüleri
Güneşe açan çiçek ölmeyecek
Hey sur’ a üflenmiş nefes ;
Ölümü yaşatıyor damarlarım
Sıfır tekden büyükdür ya
Su gibi ahdım olsun ölüme
Güneşe açan çiçek solmayacak
Hey sen dolu anılar ; el sallayan geçmiş
İnceden sesler dokur, iğneden incim,
Kelebek kanatlarını süslüyor ankam
İki candan bir can çıkartır mevlam
Güneşe açan çiçek ölmeyecek
Hey kader ; hayat döner çarkına
Çark ’ından sağlam ipliğim sabır
Çarkın kanatlarına çarptıkca çarkım
Yinede çark’ ını dönderir suyum
Güneşe açan çiçek solmayacak
Hey insanlar ; kemik arası et torbası
Büyüdükçe sünüyor yaş derisi
Mintanlar içinde kan hokkası
Yüzleri maskelerden bir çıklığ
Güneşe açan çiçek ölmeyecek
Hey mülteci ; azgınlığın kızgınlığı
Karanlık ay ruhsuzların bayramı
Geçirmeremezsem iğne deliğinden
Hayat sunuyor benli bir gelecek
Güneşe açan çiçek solmayacak
hey sen ; gidişlerine say rengimi
bir daha sebil dökülürsem yollarına
bilesin gelin duvağım kefenimin rengi
ölümü bile ihanet sayarım ölümü bile ...
güneşe açan çiçek ölmeyecek
Gülay GÖKTÜRK
5.0
100% (8)