0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1102
Okunma
Çocukları olan çocuk öğretmenlerdik,
Sanki kader çizgisinde boy sırasına dizerdik
Çocuklarımızın huylarını taşırdık omuzlarımızda
Şaşkın bakışmaların izleri okul penceresinde
Her gün yoklaması alınırdı daha sağlam yarınların
Akşamları oturduğumuzda soframıza
Yemeğimize katık ederdik
Çocuklarımızın dertlerini
Kiminin baba yarası, kiminin kömür parası
Öğretebilmişsek bir harf
O gece sığmazdık
Özlemlerimizin daralttığı
Lojman odalarına
Kızsak da insanız derdik
Yokluk yerlerine yama yapardık
Kırdığımızda çocukların kalplerini
Gelecek vaat eden umutlarla
Solgun önlüklerinin üzerindeki
Renkli orlon ipliklerinde durur
Nasırlı analarının parmak izleri
Belik örgülü saçları, ince bellerinde
Saçları kınalı, pantolonları sökük
Sırtlarında fakirlik dolu okul çantaları
Kalemleri küçük, gülüşleri büyük
Elleri tütün kokusu
Gözleri zeytin karası
Ege’li çocukların öğretmenleriydik
Çocuklarımızın çocuk öğretmenleriydik
Birbirimizi tanımadan bilmeden
Çıktıysak ta tesadüfü yola
Düşürdüysek zaman zaman birbirimizi
Kol kola girip dikenli çam ormanlarında
Yürümeyi beceren çocuk öğretmenlerdik
Biz çocukların çocuk öğretmenleriydik
En çaresiz anlarımızda bile
Ne kırık bir not verdik birbirimize
Ne yarım bıraktık dersimizi
Ne de bir başımıza kaldık
Yalnızlığın soğuk sınıflarında
5.0
100% (3)