4
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1404
Okunma

İhaneti ne bakışlarımda ara
Ne’de parmak uçlarımda
Aşk’mı.. ben’de kapanmayan yara
İki mezar var odamda
Hemen şurda.. sol yanımda
Ne ben söyleyim.. sense hiç sorma
Sakladığım duygularım vardı
kimselerin duymadığı
Zaten kimse çıkmadı..
Hak edecek onları
Nedeni mi...O bende saklı..!
Kırk kapı ardına
Kırk bohçaya sardım onları
Baharım hiç olmadı
Belki hazanıma çıkaracaktım
Belki ahiretime
Ama geldin.. sen geldin ya
Hoş geldin sevgili.. kır şimdi
Kır bütün kapıları..
Yalnız bir dakika
Bir dakika daha bekle
Allah rızası için dinle
Görmelerin gözle değil yürekle
Sözlerin dil ile değil gönülle
Aşk’ı bazen kabe’de
Bazen seccade de
Göz yaşının selinde
Gözümün bebeğinde
Gönlümün telinde
Bir minyatür içinde...
Yaşamalısın..
Bazen ise Aşk’ı haykırmalı..
Sessiz kalmamalı
Birazdan ölecek bir hasta gibi, içten kanamalı
Ateşli ve ölümcül olmalı..
Yakıp kavurmalı
Hayatı unutmalı, tefekküre dalmalı
Aşk’a kanmamalı iyi tanımalı
Ve sahip çıkmalısın
Duruşun Aşk
Bakışın Aşk
Susuşun Aşk
Hatta ölümün Aşk olmalı
Benim için yaşamalı.. "O" nun için ölmelisin
Ölüp, imanla dirilmelisin..
Ve bana dönmelisin
Asıl Aşk’ı orada yaşamalıyız
Allah’ın bahçesinde coşmalıyız..
Koşturup oynaşmalıyız
Ey sevgili..
Şimdi geriye kalan ne varsa benden
Yani iş aş üç beş söz bir parça beden
Hatta bir iki sır.. intahara sebepken
Geldin...
İyikide geldin.. hoşgeldin
Ey sevgili..
Ölüm bile korkar artık benden
Gezinmez üzerimde kol.. kol...
Esip gider tenimden
Ya.. tutuver’de at dışarı ceketimden
Ya’da kır kapıları.. gir içeri..
Gir içeri gönlümden..
Orhan sun
5.0
100% (3)