4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1016
Okunma

Kökleyen yok mu duygularımı,
Hayal bahçemin bakımsız köşelerinden...
Meyvesi yok, çiçeği yok...
Tadı yok, kokusu yok...
En yüksek yevmiyeyi vereceğim söz...
Tutanağa geçti suçu bir bir
Ellerin, ayakların birde gözlerin
Apar topar attılar içeri
Mahkeme gününe kadar hapis
Eller, ayaklar birde gözler
Yetişemediler hayale bir türlü
Öyle hızlı koşuyordu ki zihin bulvarından
Zifiri karanlıkta kayboldu gitti
Bir adım öne çıktı yürek
Durun dedi, durun
Onu ancak ben yakalar ve ben cezasını veririm
Elsiz, ayaksız birde gözsüz suç meydanlarında görüldü hayal
Yürek seyretti sabırla sonuna dek
Yasak elmayı dişliyordu, suları akarak
Daha fazla dayanamadı yürek geçirdi kelepçeyi
’Sorgusuz sualsiz nereye’ demesine aldırmadan
Fırlattı attı içeri...
El bir şamar indirdi, ayak tekme
Göz öyle bir baktı ki hayale
Nazarı kırdı puslu camlarını
’Senin yüzünden hapsi boyladık’ derken
Hayalin zevkle dişlediği elma burnundan fışkırdı...
Yürek naçar
Ayrı aşktan, sevdadan
Şimdi yazmaz kalem, sayfalar boş
Dizeler boynunu bükmüş
Şiirler suskun
Diller zincire mahkum
Gözlere mil çekilmiş
ikiyüzellidokuzbinikiyüz tiktak bitimi
Yürek açar kilidi
Biter hayal-i ceza süresi...
Bekle dostum bekle
Döneceğim geri...
9 mart 2011/nilgünkurt
5.0
100% (2)