Kimi gün semada uçarım kuşlar gibi şen ve özgürce
Kimi gün dalarım ummanlara kayıp şehirde gezerim fütursuzca
Kimi gün çin sarayına uğrar yolum meydan okurum yiğitçe
Çin sarayının en güçlü savaşçısını mağlup ederim korkusuzca

Kimi gün rüyalarımda sonsuzluk alemine terhis olmuş bir asker
Gökyüzünden kiraz yağar üzerime, gözyaşlarım akar da akar
Kimi gün evreni yöneten, dört büyük komutanla birlikte vekar
Dünya dışı varlıklar alır götürürler, yolum uzay gemilerine çıkar

Bazan kaf dağı ötesine varır yolum Hak sarayına,bakar dururum
Bazan gökyüzünde, bazan deniz üstünde yürürüm
Baktığım zaman, ufuk ötesini yıldızları görürüm
Bazan şam yolculuğunda, Hz. Ebubekirin yeğeni olurum

Kimi gün dünya sarayından, ahiret sarayına geçerim
Ahrete göçmüş yakınlarımla, dostlarımla olur seferim
Kimi gün Atatürkle birlikte kurtuluş savaşını yönetirim
Kimi gün ,şehit Cehar Dudayevle, hac yolculuğuna giderim

Bazan dünya kupasına katılmış çok ünlü bir futbolcuyum
Dünya kupasını kucaklayan, omuzlarda taşınan eşsiz golcüyüm
Bazan savaş uçağımla, gökyüzünde özgürce uçarım
Kimi gün, belene ceheneminden kurtulan bir kaçağım


Bazan ötüken yaylalarında at koşturan, bir oğuz beyiyim
Bazan mohaç ovasında, akından akına koşan bir uç beyiyim
Bazan çift kılıçıyla, haçlılarla savaşan bir selçuklu beyiyim
Kimi gün aşk bahçelerinde gül toplayan, bir asilzadeyim

Bazan sonsuzluk denizinde yüzerim, dalgalarla boğuşurum
Kaptanı yolcuları gizli olan bir gemiye konuk olurum
Bazan bir kale önünde düşmana meydan okurum
Kimi gün gönül seccademde namaz kılarken arşa uzanırım

Nihat Gülle
Şair ve yazar