4
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1071
Okunma
yarınlarını
teslim edince
çağlar öncesinin
zifiri
karanlıklarına
yeni şehirler kuruldu
sokakları
çıkmaz
bulvarları ışıksız
ve
allarını giyinip
tazeler..
kendine kurtlar üretti
açlığı sonsuz..
çekimser
yer yer
yarı boynu
avuçlarında
kırılgan
ve
lal diller türedi
doğurganlığından..
ve
kendi kozasını ördü
üryan elleriyle..
havaya fırlattığı taş
kendi ayaklarını ezdi
yürüdü naçar
karanlıklarına..
gün
artarken günden
çoğaldı halkalar
uzadı zinciler
hayallerince...
bir halkaya
umar olmadı
umut
kara yere düştü
kara gününde bir yüreğin..
ve
deşildi yürek
kanatıldı
karındaş bir el
aralarken gözüne karanlıkları
yüreğini kendi kapadı
yeryüzüne...
biraz yavan
ve
çokça da kan sardı
gül-i ranayı
kovulmuş bir kıştan
alıp hissesini
mart sabahına
kötürüm bir vücut gibi
dokundu
eli
gözleri
elleri
taç yapraklarında gizledi
kanı..
yara
doğurganlığındaydı
doğurdu
ve
çoğalttı
aydınlığı taşlayanları...
ey gül-i rana
sarı mı kızılından çok
yüreğinde
kan mı
umudunda..
04/03/2011
ödemiş