1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1332
Okunma

Onu ne zaman görsem cadde üzeri
barışırım kırğın olduğum kentle.
Kırmızı topuklu ayakkabısı parıldarken,
Topraklı yoldan bir toz bulutu yükseldi.
Oto tamircisi önüne geldiginde
Bakındı arkasından,eli yağlı gençler,
O bunlara aldırmadan,
Bakmadan ardına yürüdü,
Erik ağacının selamını görmeliydiniz.
Manav tezgahını geçerken
gülümsedi portakallar kasalarında,
Heycanla dokunmasını beklediler,kendilerine.
O ara endişeyle fırladım yerimden,
Korkmuştum alacaklarını sandım elimden.
Yaşlı bir ihtiyarın,ellerini uzatması portakallara
Alıp götürdü içimdeki kıskançlık ateşini.
Ve o çalıştığı mağazanın içine girdi
Ardında portakal kokulu rüzgarı bırakarak..
Devrim Dokdere