9
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1482
Okunma
Çift ayaklı bir hece şiiri denemesi... Daha ne olsun!
Gidiyorum, dert etme! Erim erim erime!
Sanma sendeki âha yakılıp gidiyorum!
Terin biliş olmadı, karışmadı terime;
Sanma kuru eyvâha yıkılıp gidiyorum!
Aşktan kopan şu aysberg içimize oldu yük;
Yormadım kütlesini hangimizde en büyük!
Dalganın kaynağını varsayarak kuru yük;
Ufkumdaki agâha takılıp gidiyorum.
Gidişim kaçış değil; kutsal bir müdâfaa!
Seve seve çekilir bu uğurda her cefâ.
İçinin kaynadığı şelâleye son defa;
Gönlündeki semaha dökülüp gidiyorum.
Doğrunun düşürdüğü, yolda tutuşan o nur
Ve vicdân rehberiyle gerçek rota bulunur.
İrâdemin üstünde bayrağım olsun onur!
Nefsimdeki tamaha dikilip gidiyorum.
Gerekirse zorlayıp benliğimden çıkarak;
Ben ise zayıf halka ardımda bırakarak;
Güne, gündüze değil; kör geceye akarak!
Mâtemdeki siyaha sökülüp gidiyorum!
Çok düşündüm, yolu yok! Çareler düğüm düğüm!
Düğümleri çözdükçe, çoğalacak kördüğüm!
Seni boşa sormuşum, ta ilk başta gördüğüm;
Gönlümdeki dergâha çekilip gidiyorum.
Ne kırgınım yazgıma ne yarınlara dargın;
Umutların kapısı belki bu tuhaf sürgün!
Saâdet mi? Vuslat mı? Kim bilir belki bir gün?
Dualarla Allah’a ekilip gidiyorum...
30-04-2010 18.11
03-05-2010 14.15
Salih ERDEM / AYDIN
5.0
100% (6)