Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
eMİNeYZAMAN
eMİNeYZAMAN

Mahlası Gece Güneşi‏

Yorum

Mahlası Gece Güneşi‏

( 11 kişi )

9

Yorum

1

Beğeni

5,0

Puan

1730

Okunma

Mahlası Gece Güneşi‏

Mahlası Gece Güneşi‏




Ne başını okşayabildim
Ne de dolu dolu bakabildim anatomisine
Şevkin çimdikleri battı her seferinde gözlere
Kıyılarına yanaşan isli akşamlar ele verdi betimlemelerini
Husufun ufkunda talaz gösteri

Sedefin ısmarlama günlere bıraktığı sönmez nûrû
Bir kez daha yanaştırır gizemi
Kırmızı sarılıp
Sarı öper
Ve sonra da karanlığın göğsüne yayılır nefs

Sırça bir izzet_i ikram karşısında eğilir şeb . . .

Bir kibrit çöpü tutuştururken gövdesindeki yangını
Barut kokusu çalar demirden kapısını
Bünyesindeki tüm gözenekleri fetheder alaz
Dibinde külden halılar

Bazen renkli bir abajurun perde arkasında saklansa bile
Bakışından ele verir kendini gece güneşi

Külfet bitti ,
Şimdi mükâfat zamanı . . .

Sahi !
Bayağı da yakıştı , kırk yıllık gaz lambasının mahlası
Öyle değil mi?


25/02/2011
14;00
eMİNE



Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (11)

5.0

100% (17)

Mahlası gece güneşi‏ Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Mahlası gece güneşi‏ şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Mahlası Gece Güneşi‏ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Birgül Afşin
Birgül Afşin, @birgulafsin
28.2.2011 11:15:00
5 puan verdi
Sedefin ısmarlama günlere bıraktığı sönmez nûrû
Bir kez daha yanaştırır gizemi
Kırmızı sarılıp
Sarı öper
Ve sonra da karanlığın göğsüne yayılır nefs

Kaleminizden güzel bir şiir okudum devamını bekleriz inş. Tebrikler Emine hanım. :Teşekkürler.
Funda SAĞLAM
Funda SAĞLAM, @fundasaglam
1.3.2011 08:16:53
Külfet bitti ,
Şimdi mükâfat zamanı . . .

Sahi !
Bayağı da yakıştı , kırk yıllık gaz lambasının mahlası
Öyle değil mi?



canım eminem....uğur böceğini haketmiş bu kıymetli dizeler...çok güzeldi...kutluyorum şiir yüreğini..sevgimleee
flycan57
flycan57, @flycan57
26.2.2011 23:46:55
5 puan verdi
harikaydı..tebrikler..sevgiler saygılar..
Abdulkadir BOSTAN
Abdulkadir BOSTAN, @abdulkadirbostan
26.2.2011 23:44:40
5 puan verdi


Güzel ve anlamlı dizeleri saygıyla kutladım
Seyit Kazım
Seyit Kazım, @seyitkazim
26.2.2011 22:01:15
5 puan verdi
kutlarım tek kelimeye cok
guzel olmuş saygılar
Ramazan Boran
Ramazan Boran, @ramazanboran
26.2.2011 21:58:48
5 puan verdi
Değerli Şairden/ Gizemli yürekten
gizemli ve harika dizeler
___tebrikler
_____saygı ve
_______selamlar
Sedanur
Sedanur, @sedanur
26.2.2011 21:45:00
5 puan verdi
yakışmış hemde nasıl şiir sana yakışıyor unutma emi


öptüm.))
hyazici58
hyazici58, @hyazici58
26.2.2011 20:52:31
5 puan verdi
Evet bu şinanayın kaç numara olduğunu bilmiyorum ama, zenginler yedi numara,biraz fukaralar beş numara, yoksullar fiske yakardı.Uzaktan bakınca bütün evler tace ölü gözü gibi gözükürdü uzaktan. Yalnız çok bereketli dersler çalıştığımız günlerdi,amlatmak sahiden güç.Akşam üstü ekmeğimiz biterdi öğrencilik yıllarımızda, başka öğrenci guruplarına ekmek aşlırmaya giderdik, yahut bahis oynar bir paket makarnayla dönerdik.Işıklar belli bir saatten sonra ebedi olmazdı zaten. Hani hep derim ya;bizim nesil, biden önceki en az onbeş neslin gördüğü değişimi birbaşına yaşadı.Aslında bizim aklımıza mukayyet olmamız lazım.

Şiir nefisti...Yürekten kutladım.Selam,saygı...
GÜLDESTE
GÜLDESTE, @guldeste
26.2.2011 15:58:08
çok çok anlamlı dizeler bencede eski bir gaz lambasında mahlas bayağı düşündüren sözler derinliğine indikçe kayboluverdim inan kalemin hep yazsın sevgimle
**Havin_**
**Havin_** , @--havin---
26.2.2011 15:50:44
5 puan verdi



Mahlas… Gizemli yürek ne güzeldi diyesim geldi birden ve cidden…




Sessizce okumalı şimdi şiiri , bu sayfa özellikle sessizdir ve öyle olmak zorunda kalır içinde bulunduğum mekân . Müzik, bilen bilir olmazsa olmazımızdır ama maalesef bunu sessizce okumalı ve düşünmeli. Şiir çalışmalarını okurken elbet düşünmek zorunda değiliz gönül de zaten hissetmekten yanadır tabii lâkin yine suçumuz yok çalışmaya şiir denmeli ve şiir öyle şiir olacak ki satırlara sadece hissedip gözleri aksettirmeli.




Önce kaleme bakılır , hakikaten şiir için midir uğraş diye ve evet denir bu sayfanın orta yerinde. Önceleri bu sayfaya gelirken ve geldiğimde ne kadar güzel bir uğraş var diyordum , ne kadar güzel çabalıyor ve şimdi de öyle diyorum. Emeğinizin karşılığını verecektir kaleminiz elbet bir gün tabii istikrar olursa ve şiir düşmezse gönülden. Bizimki gibi sırat üstüyse ölüm zaman kollamaz .




Aklına değer şimdi kalemin , bu çaba nereden görünüyor diye o hâlde şöyle bahsedelim:




İmge ve sözcük.




Sermayemiz bildiklerimizdir, öğreneceklerimiz değil. Kelimelerin diline , eğer ki sözlü sanat ile uğraşıyorsa kişi son derece önem vermeli ve dikkat etmeli .



“Ne başını okşayabildim
Ne de dolu dolu bakabildim anatomisine
Şevkin çimdikleri battı her seferinde gözlere
Kıyılarına yanaşan isli akşamlar ele verdi betimlemelerini"



Anatomi?




Türkçe bir kelime dahi değil , edebiyatımızın dili yani şimdinin dili Osmanlı’da edebiyat dili olarak kabûl görülen Farsça’nın bir nevi tercümesidir ve bunu kullanan kalem hakikaten bu işi biliyor denmeli. Fakat “anatomi” Farsça bir kelime de değil. Arapça’nın alanı ise zaten daha farklı ki bana denilse şimdi ritmin tarihi neredendir evet bir iki kelâm ederdik belki ama edebiyat ile pek yakındır diyemem âlemlerin Kitabı haricinde. Denilir şimdi yeniliklere açık olunmalı , ben de evet derim ama fizyoloji ve Yunanca açıkçası bek edebî durmuyor gözümüzde. Bu oralarda olağan görünebilir ama biz doğduğu yerin insanıyız, bize mat görünür.




Ve okur :




“anatomi” sözcüğünde tökezledi , asıldı yüzü . Devam ettik ama, bu kalemi okumak güzeldir çünkü.



“Şevkin çimdikleri battı her seferinde gözlere”




Bu dize biraz yumuşattı , çimdik de bizden şevk de sefer de. Görünen yanında bir eksiklik yok ve hissettirdiği de güzel. Ayrıca şu değindiğimiz kelimelerin dili var ya:



“genç” gösteriyor kalemi.


“betimlemelerini”



“betim” yakışırdı ama öte yanı metni hatırlattı.




Şimdi … Buradan başlamanın sebebine de değinelim. Bir dize ki şöyle bir beş dakika bakakaldım. İlk kelimelerden bu yana anlaşılır bir dil, şiirin şimdide olması gereken yani modern şiir vaktini yaşıyorsa kalem, dilinin sadeliği fakat sıradan olmaması ile olur ancak zaferi.


“Husufun ufkunda talaz gösteri”


Husuf…

İnanın ay tutulmasını şiire daha güzel yakıştırabilirdiniz. Aynı şekilde “dalga,kasırga” mânâyı daha derin kılınır yapardı. Anatomi olmasa idi ve devamı yine kendine yakışır kendi memleketinden olsa idi "husuf" kullanımı gibi evet olabilirdi ama bu hâli ile oldukça zayıf göstermiş.



“Sedefin ısmarlama günlere bıraktığı sönmez nûrû”


“nûr”


Ne güzel yakışıyormuş değil mi ..




“Kırmızı sarılıp
Sarı öper”




Yok böyle bir güzellik.




“Sırça bir izzet_ü ikram karşısında eğilir şeb . . .”




Bir yazım hatası sanırım çünkü izzet_ü ikram diye bir şey tanımadım şimdiye değin. Ve bu sakın:



“izzet-i ikram”




Olmasın?




“Bir kibrik çöpü tutuştururken gövdesindeki yangını”



Kibrik?



“kibrit” mi yoksa?




“Bünyesindeki tüm gözenekleri fetheder alaz”




Alaz… alev..ateş..yangın hepsi eşittir kırmızı… Başarılı bir seçim mısra sonu lâkin:




“bünye” ve “gözenek”





İşte bu sayfada şiir okuyup hissedememek bu türlü ayrıntıların gözden kaçması sebebiyle oluyor. Beğeni gören ve şiir yanına yakışan kelimeleri seçip alıyoruz evet ama maalesef sadece bazı kelimeleri görüp yetinmeyi bilerek devam etmez okur.




“Dibinde külden halılar”



Halı,


“dibinde” değil



“altında” ile zerâfet nişanı olur.




Aman aman bir hece hayranı değilim Akif’i saymazsam ama hecedeki kurallılık şiir olmayanı bile şiir yapar. Serbestte böyle bir olanak yok. Yani kafiye zorunluluğu yok fakat ahenk olmalı ve bu da asonans aliterasyon yardımı ile yapılabilir ancak.



“Külfet bitti ,
Şimdi mükâfat zamanı . . .”



Burada siz de bunu :




“Külfet bitti ,
Şimdi mükâfat vakti”



“vakti”



Kelimesi ile daha farklı işleyebilirdiniz misâlen.



“Sahi !
Bayağı da yakıştı , kırk yıllık gaz lambasının mahlası
Öyle değil mi?”



“sahi”


Ve


“öyle değil mi”



Dediğim ses olayları işte tam da böylesi…





Yukarıda dedim ki:



“sermayemiz bildiklerimizdir, öğreneceklerimiz değil.”




Bunun mânâsı da şu ki yeni kelimelerle konuşmak daima câzip gelir fakat öğrenmek ayrıdır bilmek ayrıdır. Bilince çalışmalarınızda yansıması da farklı olur fakat öğrenirken yahut ilk kez duyduğunuzu kullanırken henüz konuşmayı sökemeyen çocuk durumunu yansıtır.




Bu şiirde bir yorum fakat sizin şiirlerinizin tamamında böyle bir durum var . Bu sebeple hep susmayı yeğler kalemler belki ama inanın sizin farkında olmanıza yardımcı olmak en güzeli dedim. Uğraşınızın, çabanızın devamı olur ise ve gerçekten inceye,ayrıntıya dikkat eder de devam eder iseniz çok daha başarılı ve şiir denebilecek çalışmalarınızın olacağına kâlben inanıyorum.




Bilmenizi isterim ki bu sayfayı ziyaret etmek daima mutlu eder beni.



Sevgiyle kalın.



**Havin_** tarafından 2/26/2011 3:57:51 PM zamanında düzenlenmiştir.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL