Bir zamanlar bir köyde zalim bir ağa varmış
Malı mülkü yerinde fakat yüreği darmış

Zengin toprak ağası tek nefsine kanîymiş
Koyun manda at sığır keçi dersen ganiymiş

Ortakçı köylülere verirmiş hayvanları
Yavruları alarak tüketirmiş canları

Doğar doğmaz onları alırmış zalim ağa
Anlaşması böyleymiş ayak uydurmuş çağa!

Hangi hayvan doğursa defterine işlermiş
Özel bir damga ile yavruları fişlermiş!

Bıktırmış usandırmış köylüleri canından
Nasıl aksiymiş adam kene ölmüş kanından

Kuzu malak ve tayı özenle ayırırmış
Buzağı ve oğlağı gözünden kayırırmış

Yine gitmiş bir köye defteri damgasıyla
Varmış hemen meydana çalımın en hasıyla

Toplamış köylüleri istemiş hayvanları
Cins cins ayırın demiş bu hafta doğanları

Tersliği üstündeymiş sağa sola bağırmış
Köylüleri yanına isim isim çağırmış

Gelenlere acayip sorular soruyormuş
Bezdirip ahaliyi lüzumsuz yoruyormuş

Hani bunun kuzusu hani bunun oğlağı
Sıradan gidiyormuş nerde bunun malağı

Boynuzundan tutarak besili bir öküzü
Sormuş hemen hışımla yok mu bunun öksüzü

İlk anda şaşkınlıktan köylü yavru aramış
Ağa bağırmış durmuş millet köyü taramış

Hırsız var şüphesiyle ağa coşmuş kudurmuş
Bıktıran gür sesiyle ne çok küfür savurmuş

Öküzün boynuzunu sallayıp duruyormuş
Sanki dünya yıkılmış durmadan soruyormuş

Bu ineğin sahibi kimse bana getirin
Tutun sakın kaçmasın karakola götürün

Köylülerden birisi yanlışlığı fark etmiş
İnek değil bu öküz demiş ağa çark etmiş

Aranır mı buzağı öküz altında söyle
Deniz atı değil ya yavrusu olsun böyle

Öküzler doğursaydı köşe olurdun ağam
Sen yorulma aman ha ver öküzü ben sağam!

Öküz altında mıdır? Dünyanın tüm sırları!
Bu ne anlamsız iştir yıpratır asırları!

Murat CANBOLAT