Bi’gün ;
Kapanmış sayfaları aralanacak çocukluğun
Emzik ağzı tebessümleri dolacak güneş görmemiş odalara
Süt kokusuna gelen meleklerin kollarında garip bir yorgunluk
Belki de tutamayacaklar kalemi kâğıtla

Sağı sağır
Solu dilsiz sallanışlar uyutur gövdesini her şafak vakti
Bacağı kısa bir karyolanın üzerinde uyanır eskilerin çocukluğu

Bi’gün;
Kapanmış sayfaları aralanacak gençliğin
Taze sıkılmış umutlar toplanacak bayat gamzelerde
Şekilsiz hayallere meze olan ergen
İlki doğuracak günün gözlerine

Üstü açık
Altı vâsi sallanışlar uyandırır gövdesini her akşam vakti
Ahşap bir ranzanın terasında irileşen bedendir eskilerin gençliği

Bugün ;
Kapanmış sayfaları aralandı
Yaş otuzdört
Ömrün yarısında kaldı adı
Ertelenmişler kucaklardan dolup taşarken
Yabani otlara karışmış toprakta soluklanır ay

Dün bitti
Yarınsa tükenmişliğin telaşlı gövdesinde doğrulacak belli
Zaman tünelinden soyunur yaş çizelgesi

Ha bir eksik
Ha bir fazla
Bastonun ucuna gelir ihtiyarlık

Bir cenin doğumdan sonraki ölümü taşır bedeninin bir köşesinde

İşte ,
O gün ;
Geçmişin göğsünden sağılır gelecek

21/02/2011
14;00
eMİNE