Boğaz’ı arkama alıp Kordon’da
Oturdum bir sabah soğuk taşlara.
Lokma, lokma bölüp ekmekler attım
Başımın üstünde dönen kuşlara.

Şubatın ortası berrak bir hava
Kediler, Mart değil çıkmışlar ava
Boğaz sessiz, garip rüzgar berhava
Hasret kaldık soğuk karlı kışlara.

İblis ekmeğini tuza yatırmış
Dönmüş onu birde kana batırmış
Çaput bağla, mum yak say ki; yatır’mış
Fikir uğramamış bazı başlara.

Soya soya soydum soyuna çekmiş
Yediği çanağa kin, nefret ekmiş
Bir, üç, beş değil ki öbek öbekmiş
Yazık akıttığım bunca yaşlara.

Kademler toprağı dövüyor tak tak
Adam taşıyanı vardır muhakkak
Bırak kılığını sen özüne bak
Aşk şarabı olur bal ayyaşlara.

Balın etrafında insandan fazla
Sinekler dolanır vızıldar hazla
İnci değerini kaybetmez tozla
Bakarkör değilsen yok uğraşlara.

“mal da yalan mülk de” diyenler hani?
Adem’den bu yana kimlerdir Bani?
İnsanlar birazcık olursa kani
Kavgaya gerek yok, ne savaşlara.

Çanakkale 21/02/2011