Gidiyorum uzaklara, dönmek de var dönmemek de,
Hakkını helal et desem, eder misin söylesene?
Hasret ateşiyle yanıp, sönmek de var sönmemek de,
Hakkını helal et desem, eder misin söylesene?

Ben yaralı bir garibim, düşmüşüm gurbet eline,
Hiç kimse dönüp bakmıyor gözümden akan selime,
Ödeşmemiz dört hecedir, tamamı iki kelime,
Hakkını helal et desem eder misin söylesene?

Ne olursun insaf eyle, koyma beni ahu zarda,
Eşim, dostum, yakınlarım, hepsi başka bir kenarda,
Kavuşmak mı bilemem ki, belki başka bir baharda,
Hakkını helal et desem, eder misin söylesene?

Hangi tabip zehir kattı bilmem ki ilaçlarıma
Zamana mı yorgun düştü, karlar yağmış saçlarıma,
Gökte uçan kuşlar bile uğramaz yamaçlarıma,
Hakkını helal et desem, eder misin söylesene?

Söyle bu suskunluk neden, duyulmuyor mu ki çağrım?
Senin elin dokunmazsa nasıl dinsin ki kalp ağrım?
Yıllardır gurbet elinde tutuşmuş yanıyor bağrım,
Hakkını helal et desem, eder misin söylesene?

Fikret’im bitti baharım, gidiyorum kışa doğru,
Böyle yaşar mıydım acep döne bilsem başa doğru,
Kirpiklerim bükülerek yaklaştılar kaşa doğru,
Hakkını helal et desem, eder misin söylesene?