Kabilden bağrama
seksen kilometre yol alırız
kırık dökük asfaltlardan
mide bulantısı geçirerek
sonrasında hava üssü kapısında
ilk girişi yaparız....
Afganların üst baş aramasından sonra
ikinci kapı,üçüncü kapı derken
dahada zorlaşır ilerlemek
herşeyi içeri sokamazsın
Amerikalılların dipçikleri gölgesinde
aranıyoruz didik didik.....
sigaralar alınır kontör kartları atılır
sıkı sıkıya aranır bizim Türkler
Hintliler,Finipinliler,Urdular,Mısırlılar
üsse giriş yaparız
heryere gidemez gelemezsin öyle
alışveriş yapamazsın
Amerikan px lerinde.Girersin yinede.....
alırsın yinede çıkmaya yeltelenirsin
kasaya yanaşırsın malzemen torbalanır
sorar kasiyer px kart diye
sonra alınır malzemen
dönersin buruk.....hani biraz dışlanmış gibi
hani......hani biraz ikinci dünya insanı gibi
çalıştırırlar seni yirmidört saatin 17 saatini
hafta sonun olmaz
hep bitecek işler vardır mutlaka...
hava boşluğuna bırakırlar seni
sadece nefes alıp verirsin
ve sonrasında yemekhanemiz vardır
masaları tükürükten geçilmez
dört nal döndürürler iskele başında
sıkışırsın tuvalet yoktur.....
güneşe karşı işettirirler
şeflerimiz vardır asaletlerinden geçilmez
hep iş isterler
mikrop tutmuş suntanın üstünde yemek yemek gelmez onlara.....
kaşlarımız vardır çatık....
bellerimiz vardır yatık...
ellerimiz vardır yırtık....
şavaşın düştüğü pistlerde
işte biz buyuz
şavaşın düştüğü pistlerde...........

18.aralık.2009.Afganistan