Dinmek bilmeyen
mevcut bir yürek sancısı
teskin olabilir mi şüpheli!!

Yüreğin bağırışlarını;
közlerin üzerine sinen kavrulmuşluğu
zedelemeden dokusunu, iyileşirmi yaraları...

Gerçeklerden aldığı doyumsuzluğu,
her defasında
bastırabilirmi açlığını...

Ruhuyla ,varettiği duvarlarını
olsada hata ...
silebilir mi canıyla?

İnce çiziklerde yol alabilirmi kendince
kördüğüm sevgi bağları
koparılırmı istenmedikçe...

Sevgide yoktur lisan,ne de din
birleştirir çatısında
aşk tadında sözcükleri;

Suni sancılardan soyutlanmış,
saldırgan dalgaları
sahilin sessizliğine şikayetim;

Kısa boylu düşünceler
ve yalancı şahitlerin sesleri
ketum olmuş benlikler...

Dokunulmamış,
kara lekelerden soyutlanan
eldeğmemiş bekâret...

Kalın duvarlardan geçilmeyen sesler
buna inat yıkılmazlık,
her defasında zemine sağlam basış...


TÜM HAYALLER BİR GÜN MUTLAK GERÇEĞE DÖNER...
VE BİZ HALA VAROLDUĞUMUZ SÜRECE AYAKTA BİR BAŞINA ...

YAZAN:KADER OYUNCUSU
18/01/2011
İZMİR