9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2677
Okunma
PORTAKAL ÇİÇEĞİM
Biz seninle
Bir sevdanın girdabında
Akdeniz’in kızgın kumsalında
Papatya fallarına inat
Portakal çiçeklerinden fal bakacaktık.
Duymayacaktık yosun kokularını
Aldırmayacaktık dalgalara
Baktığımda gözlerinin içine
Hissettiğimde sıcaklığını teninin
Çektiğimde nefesini ciğerlerime
Sen, portakal çiçeği gibi kokacaktın.
Bir, ismini yazacaktım sahillere
Çakıl taşlarından
Bir de yüreğimi serecektim kumsallara
Vurduğunda dalgalar
Bir vurgununu yiyecektim Akdeniz’in
Bir sevdalarını
Bir de portakal çiçeğini sevecektim Mersin’in.
Söndüğünde şehrin ışıkları
Sen, kömür karası gözlerinle
Yıldızlara,
Yakamozlara inat
Portakal çiçeği gibi parlayacaktın.
O sıcak ellerinde
Damarlarında dolaşan kanın akışını
Kalp atışlarını hissedecektim
Bir martılara
Bir balıklara
Bir de gemilere özenecektim.
Bir sevdanın yamacında
Bir tutkunun uçurumunda uçacaktım
Adı konulmamış okyanuslara yelken açacaktım.
Taştığında Akdeniz
Eridiğinde Toroslar
Yandığında gönlüm köz gibi
Karardığında gözlerim
Sen
Sümbüllere
Güllere inat
Portakal çiçeği gibi açacaktın.
Sen, benim portakal çiçeğimdin
Alıp da elime koklayamadığım
Koyup da gönlüme saklayamadığım.
Ben, hep baharı mı bekleyeceğim?
Bir de yağmurdan sonra,
Güneşi mi bekleyeceğim?
Açman için.
Kokman için.
13.03.2004
Muhammet ARDIÇ
ÇAYCUMA