2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1965
Okunma

Billur gibi suyunun
Şakırdar durur sesi
Su tasında taptaze
Bir yolcunun busesi.
Bin dokuz yüz otuzüç
Yazıyor mermerinde;
Emekler ziynet olmuş!
Çeşmenin her yerinde.
Bir zincirle bağlanmış
Su tası kolye gibi
Gerdanına çeşmenin
Ne yakışmış Yarabbi.
Solgun mehtap uyuyor;
Girerek sinesine!
Yorgun bir yolcu gibi
Baş koymuş öylesine...
Yel vurdukça dallara
Gölge karışır suya
Uyanıp mehtap birden
Son verir bu uykuya.
Dost olur gecelere
Göz kırparken yıldızlar
Şafak vakti selamı
Verir şalvarlı kızlar.
Doğan günle beraber,
Aynı dün gibi başlar!
İlk konuklar elbette
Ötüşen güzel kuşlar!...
Dök güneş ışıkları,
Şu dalların üstüne
Bir nağme de sen ekle
Kuşların türküsüne.
Gün erirken olukta
Güneş yorgun yıkanır
Susuz kalmış yolcuyu
Bu çeşme hemen tanır.
Su değil sanki akan
Cennetten gelen Kevser
Kim içerse bu sudan
Kalbinde sevgi besler.
Süleyman ÜSTÜN
5.0
100% (4)