Utangaç ve sevgi dolu bakışlarla,
...gözlerine yakından bakamamakmış sevmek.
Her sözünde, her hareketinde, sevgisine inanmak için
...umutmuş sevmek.
Ellerini hiç tutamadan, ısıtamadan yumruklarını sıkıp,
...ayrılmakmış sevmek.
Omuzuna yaslanamadan, yâr yerine yastıklara sarılıp,
...ağlamakmış sevmek.
Gül kokan saçları okşamadan, kar düşmüş kendi saçlarını,
...yolmakmış sevmek.
Yüreğine batan can kırığı hasreti, yudum yudum içip,
...sindirmekmiş sevmek.
Rüyalarda, hayallerde, düşlerde,
...umutla yaşamakmış sevmek.
Katran karası gecelerde uykuyu haram edip,
...yıldızların yalancı ışığında,
......aydınlanmaya çalışmakmış sevmek.
Eline aldığın mis kokulu gülün dikenlerini unutup,
...avuçlayıp koklamakmış sevmek.
Tir tir titreyen, üşüyen bedeninin, ısınmayı beklerken,
...donmasıymış sevmek.
Cümle alemi arkana alıp, her zorluğa kafa tutup,
...savaşmakmış sevmek.
Böcekte, çiçekte, gecede, güneşte,
...yaşama sevinci bulmakmış sevmek.
Toprak gibi, yağmur olup düşen her damlayı,
...yüreğine sindirmekmiş sevmek.
Bilmediğin deryalara, dünyalara,
...yüreğini sürgün etmekmiş sevmek.
Her esen yelde, sallanan incecik dal misali,
...savrulmakmış sevmek.
Nefessiz kalmak, boğulmak,
Canından geçmek, yoğrulmak
Kurumak, erimek,
Yanmak, donmak,
Kurmak, çözmek,
Gün gün yok olmaya bilet kesmek,
Onunla yeşerttiğin ütopyalarında,
Hasretle, hüzünle, acıyla kardeş olup,
Çaresi bulunmayan kanamalı hasta gibi,
Kan kaybından ölmekmiş SEVMEK...

Serpil Çınaroğlu 01.02.2011