0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1359
Okunma
Her gün takvim başlatır bitmeyen avazları
Alev söndürmek için getirir poyrazları
Sakin olmaz geceler, yetim kaldı sabahlar
Neyim inler derinden mahzunlaştı segâhlar
Yanımdaki çiçekler cevahir yüklemezler
Eyvahları yığarlar, kalbe nur eklemezler
Sokaklarım simsiyah, caddelerim simsiyah
İşlenmiyor sevdalar, boşta kalmıştı tezgâh
Menekşem boyun büktü, begonyalar perişan
Güllerin etrafını sarmıştı hep kör duman
Bülbülün mecali yok, çürüyor hicazlarım
Bağımın sofrasına girmiyor ilk yazlarım
Kor yığın bağbanlarım, yoksa bağım solacak
Takvimim acılarla her gün çiçek yolacak
Güneşlerin ziyası yine bahçeme aksın
Tütmesin dikenlerim, güllerim bana baksın
Her ne kadar sazlarım teselliler verse de
Öncelerin rüzgârı meltemleri derse de
Poyrazların çığlığı dinmiyor zamanımda
Ötenin arzuları yanmıyor ummanımda
Ağlıyor gece gündüz kızıl yüklü dudaklar
Meyve vermez ağacım, çürütüldü budaklar
Sarsılırken çınarım, yok oldu saltanatım
Târumâr oldu gönlüm, yaklaşmıyor beratım
Yüreğimde durmadan suzinaklar ağlıyor
Nefse zincir vursam da, hüsranlarım çağlıyor
Şimdi bakışım titrek, şimdi ellerim ürkek
Gözlerimdeki kanlar çoğalır öbek öbek
Şiirime arzuyla konmuyor mesneviler
Simsiyah oluyordu denizdeki maviler
Pembe düşlerim artık öncelerimde kaldı
Sazlarım kasvetlerle hüzzamlarımı çaldı
Nihavent yorgun düştü, aşk yığmaz muayyerler
Şimdi gönül bağımda neşe saçmaz cevherler
Âlemim başka âlem, taksimlerim yabancı
Titreyen güllerimi solduruyor hep hancı
Sakilerim hevesle açmaz nur şişeleri
Her geçen gün sancıyla yıkar menekşeleri
Azabın telleriyle kardeş oldu mızrabım
Geceler hüzün yüklü, parlamıyor mehtabım
Yakamoz beni sarsar, ben de yakamozları
Fırtınalar estirip, vurdurur balyozları
Rıhtımımın dibeği alev saçıyor şimdi
Takvimim yaprağını korla açıyor şimdi
Yıkılıyor içimde sevdamın tuğlaları
Bozkırlara büründü gönlümün yaylaları
Segâh hicran dokuyor, neyler yine inliyor
Güller, dudağımdaki acıları dinliyor
Yazık oldu gülşene, her gün ağlar bülbüller
Artık eskisi gibi ıtır saçmaz sümbüller
Takvimimde boğuldum, teselli, vermez mevsim
Hastayım, dermansızım, şifalar yığmaz hekim
Maksadımın kuşları ötemiyor rıhtımda
Huzurların alevi tütemiyor bahtımda
Günlerim bedenime getirir bin bir eza
Sazlarımda neşeyle uyanmaz ferahfeza
Güneş intikam kusar, boyattırmaz çiğdemi
Sazlar benden öç alır, başlattırmaz acemi
Hâkimler zamanıma hazırlar darağacı
Mahirler getirirler zehir gibi ilacı
Salihler sofralarda devamlı hüzün dokur
Arifim rindan bugün, acıyla kasvet okur
Zemherim ağa düşmüş, bozdurur geceleri
İçimdeki ilhamlar yığmıyor heceleri
Kızıl gül şaşkın şaşkın bakıyor etrafına
Bülbül de çaresizce girer hüzün safına
Zamanın gidişinden çoğalır korkularım
Geceler umut yığmaz, kaçıyor uykularım
Esrarengiz sabahlar, yanık seher vermiyor
Bağbanlar şeyda olmuş, yangın şafak dermiyor
Takvimim şimdi yıkar bozulan gazelleri
Çürütülen gönlüme getirmez güzelleri
Neylerin maksadını hep târumâr ettiler
Segâhlar çaresizce acı acı tüttüler
Bülbüllerim sallıyor isyanın beşiğini
Bağbanlarım dürmüyor bahçemin eşiğini
Kırıldı artık saflar, sabahtan sabâ çıkmaz
Kan döküyor dillerim, gözümden cevher akmaz
Tutuşturdum kalemde gül yerine dikeni
Ziyan ettim günümü, ağlattım fesleğeni
Pervâne bu gidişe dur demez misin hiç sen
Daima eyvahlarla çağlasın mı kor gülşen