12
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1799
Okunma

Yüz sürdüğüm ayrılık perdesinin arkasında kaldı gözyaşlarım
Odanın karanlığında hissettiğim duygularım kör kütük şarhoş her zaman
Bakışlarındaki ayrılık kıvılcımları öyle yaktıki yüreğimi
Buz gibiydi ama bana ateştende yanık geldi sanki
Ardından bakarken gözyaşlarım kan gölüne benzedi
Hasretlikti benim kaderim
Umutsuz düşlerin peşindek koşmaksa boşlukta yürümek gibi
Baharın ölmesi gibiydi senden ayrılmak
Yavaş yavaş sararan yapraklar gibi dökülür her yanım
Her düşen yaprakta bir yudum tükenir ruhum
Kelimesiz konuşurken uzaklardan gelen sesin
Pişmanlık elbisesini giydirdi üzerime
Yalvarırcasına bakarken gözlerim
Yaşlar dökülüyor ince ince
Hani kagıt ısalnınca parçalanırya
Her damlada parça parça yüreğim
Gidişler böyle zormuydu hiç bilmedimki
Ayrılık yakarmı
Sesiz haykırdım sadece kendime
Düşler sokağı artık çıkmaz soğaktı benim gidişime
Yol bulamadım kapanmıştı sokak başları sevgisizlikle
Ağladım geçeler karanlıktan kara
Gündüzler kabus gibi çöktü üzerime
İnsan kendine acırmı çok acıdım aynadaki suretime
Karanlık çökmüş gülen gözlere
Titreyen bir dudak her an ağlamaklı
Sadece sorular kaldı geçen baharın ardından
Birde hatıraların kara kaplı defterimde
MAVİ GÖZYAŞLARI
31 OCAK 2011