18
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1549
Okunma
……………………………………………………………………………………………………………………………………
Gonca Jem açmadan bozuldu bağlar
Bu ne gülsen bu ne bahçe bu ne bâr
Bülbüller çığrışır çeşmi kan ağlar
Bu ne sünbül bu ne lâle bu ne zâr
Mahmut bu gün ustasını değişti
Bizden uğrun uğrun badeler içti
Sefinesi hicran gölüne düştü
Bu ne yağmur bu ne rüzgâr bu ne kar
Bana gam yutturdu zâti ezelden
Aşkın cebelleşdi çıktı tez elden
Daha ders okumaz nazmı gazelden
Bu ne nâmüs bu ne gayret bu ne ar
Türk-i vatan etmiş dönmez ebedî
Dost bağından nâr getirdim yemedi
Bir Allah’a ısmarladık demedi
Bu ne yaran bu ne yoldaş bu ne yâr
Sundu Cclâli’ye bir zehr-i âbı
Bizde garib kaldı aşkın kitabı
Cç harj beş noktadan gördü hesabı
Bu ne geliş bu ne gidiş bu ne kâr
............................................
Aşık Bayburtlu CELALİ
……………………………………….
1850-1915. Bayburt’un Tahsini köyünde doğdu. Asıl adı Ahmet’tir. Küçük yaşlarda şiire ilgi duymaya ve söylemeye başladı.
Dağda çobanlık yaparken uyuyakaldı ve rüyasında bazı insanların koluna bir bilezik taktıklarını gördü. Uyandığında kendinden geçmiş bir durumdaydı ve otlattığı hayvanları gündüzden geri getirdi. Celali’nin davranışlarında bir tuhaflık gören köyün ileri gelenleri, hocayı getirerek derdine çare bulmaya çalıştılar. Hocaya bazı deyişlerle gördüğü rüyayı anlatan Celali’nin aşık olduğuna uzun süre kimse inanmadı. Hatta deli olduğu görüşüne varanlar oldu.
Köyünde bir süre çobanlık yapan Celali, daha sonra Bayburt’un Sünür köyüne giderek, Hacı Hoca adlı kişinin yanında medrese eğitimi gördü.
Geleneklerin tersine herhangi bir çalgı çalmayan Celali, bütün şiirlerini doğaçlama söylemesiyle bilinir. Şiirlerinde döneminde karşılaştığı, yaşadığı olayları işlediği gibi, tasavvuf ağırlıklı olmak üzere hemen her konuyu işledi. Yakın arkadaşı ve köylüsü Mahmut, Celali’nin şiirlerini besteleyip yayılmasına katkıda bulundu.
Bayburtlu Celali bir süre Erzurum ve Erzincan yörelerinde dolaştı. Karşılaştığı birçok aşıkla yakınlık kurdu, deyişmelerde bulundu. Özellikle kendi çağdaşlarından Aşık Sümmani’yle dostluk kurdu.
Celali’ye ilişkin Salim Haşlak’ın hazırladığı »Bayburtlu Celali« (1963) adlı bir araştırma yayımlandı.
...............................................................................
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-84-)(-)(-)(
Virane bağ bahçe ayaz kesiyor
Bu ne çiğdem bu ne sümbül lalezar
Yüce dağ başından deli esiyor
Bu ne boran bu ne tipi bu ne kar
Ardımdan ağlamış ağıtlar yakmış
Onun benden gayrı bir derdi yokmuş
Boynunu bükmüşte kaşını yıkmış
Bu ne canan bu ne eştir bu ne yâr
Çocukları için o aç kalırmış
Gerekirse onlar için ölürmüş
Karani eşini örnek alırmış
Bu ne edep bu ne haya bu ne ar
Bülbül gül dalında gönül eğlermiş
Onun çığlıkları yürek dağlarmış
Şeyda bülbül döner döner ağlarmış
Bu ne feryat bu be figan ah-ı zâr
Benzer mi tufanın anı an’ına
Sürükler dağıtır alır yönüne
Deli bir fırtına katmış önüne
Dalga bizar,dallar bizar yel bizar
Su dala işlemiş fışkınlar vermiş
Rengarenk bezenmiş çiçeğe ermiş
Bütün ağaçlarda meyveye durmuş
Be ne elma,bu ne ayva bu ne nar
Sözde geçmiyormuş gönül köşküne
Hiç doyum olurmu aşık meşkine
Lüzumsuz yanarmış Canan aşkına
Bu ne ateş bu ne alev bu ne hâr
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
5.0
100% (11)