Mecidiyeköy'den Taksim'e gitmek üzere;
Bir durakta duruyorduk annemle.
Altmış yaşlarında, bir bayan, yanımıza geldi.
Ve dediki, ben Uğur Mumcu'nun halasıyım!
Dün (24 ocak 1993), evladımı öldürdül, caniler dedi... Ben ile annem, şok halindeyiz...
Haberi televizyondan izlemiş, çok üzülmüştüm.
Bir kaç kitabını okumuş, bazende denk geldiğimde, köşe yazılarını okuyordum.
Gerçekten cesur, korkusuz bir kalem, ve yürekti. Ruhu şâd, mekanı cennet olsun.
İşte bu çalışmamı, ilk kez, o zaman yazmıştım! fakat
Daha edebi anlamda yolun başında olduğumu düşünerek
Ne haddime canım benim, diyerek yayınlamamış , o gün'ün tarihi ile,
Günlüğümde saklı kamıştı, bu çalışmam! Ta ki; 23 ocak 2008 yılına kadar...
Uğur Mumcu'nun ölümü, ve o durakta ki hanım;
Beni fazlası ile çok etkilemişti. Gerçekte halası mıydı? Hâla bilmiyorum...
Yani bu çalışmam, tam tamına 18 yıllık!
2008 yılından sonra, her ölüm yıldönümünde
Bu çalışmamı yayınlar, ve belli bir zaman dilinden sonra, yayından kaldırırdım!
Sanırım artık, hep yayında kalacak!
Çünkü, yeni bir nefes, soluk katmalıyım, yeni bir çalışmam ile, o yüce insan'a diyorum...
Kısacık bir anımı paylaştım;
Bu değerli yorumun ile abim.
O günlere götürdün beni.
Allah senden razı olsun.
Daima sevgim, ve huzurla kal
derin anlamlı bir eser okudum değerli
sayfanızda..
Sizi vede bu düşünceye sevk eden eserinizi
tüm duygularımla kutluyorum tebrikler..
yunus karaçöp...yudumyunus