3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1103
Okunma
Beni yakan rıhtımım kokuyor elvan elvan
Sabahım ressamların elinden çıkmış gibi
Seherin yelleriyle susturuluyor isyan
Sabahım ressamların elinden çıkmış gibi
Bana sonsuz neşeyle gülüyor mavi boncuk
Isınmıştı dillerim, bitmişti ayaz soğuk
İbret alan yaşlarım akmıştı oluk oluk
Sabahım ressamların elinden çıkmış gibi
Mutluluk türküsünü söylüyorken sandallar
Loşluktan aydınlığa süzülüyordu yollar
Huzurun nefesiyle açılmıştı kollar
Sabahım ressamların elinden çıkmış gibi
Zamanın hicranını yıktı beyaz kanatlar
Hülyamın köşesine ulaştırdı Ferhatlar
Dizdirdi hep içimde, dizdirmişti muratlar
Sabahım ressamların elinden çıkmış gibi
Sabâ makamı şevkle inletti dudakları
Bembeyaz gülleriyle çağlattı kucakları
En güzel nağmelerle süzdürdü yanakları
Sabahım ressamların elinden çıkmış gibi
Ayvalık’ta aşk sağıp bir demli çay içmiştim
Mersiyeler bozarken, ben kendimden geçmiştim
Ufkum beni yakmıştı, öteleri seçmiştim
Sabahım ressamların elinden çıkmış gibi
Bugün neşeye doğru rota çizdi vapurlar
İçimde yavaş yavaş ölüyordu kahırlar
Pervâne çözülürken, yine yaktı mahurlar
Sabahım ressamların elinden çıkmış gibi