11
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1806
Okunma
Zaman su gibi sürüklüyor hicran yüklü gemilerini ,
kaldırımlar taşıyor bütün yükün ağırlığını ,
yol onun meydan onun her şeye dair her şey onun ,
köprüler yatağı tin onun tinerci onun ,
ha bir de evsiz barksız gariban onun ,
kaldırımlar ! ateş cemberinin ateşle dansı batağı .
Zaman kaldırımlara gebe bırakılmış sancılı ,
kaldırımlar ise zamanın eskiz süpürgecisi ,
ne ucube bakış fahişesi ne ermişliğin yap bozları ,
hesab sorulan çığlıkların hava parası ,
kaldırımlar ! gecenin kırmızı bandrol taksisi .
Kenar taşına kıvrılıp çakıl taşını yastık yaptığı ,
gençliğin kayboluş hesabına saklandığı örtü ,
hey Ali ve Alejandro Ayşeler !
gözlerine rimel sürmüş akıyor maskesi ,
vicdanı yüklü sızlıyor oda soruyor ben kimim ,
ne ermişi ermiş , ne berdüşü berdüş ,
ne aptalı aptal , ne abdalı abdal ,
ne dönmeler ki dönme egosu travesti ,
kaldırımlar ! kurumuş vicdanların kitapsızı .
yeniden kara bir asfalt değişimin pisti ,
pelerini sihirli giysi , yaması gidişat zifti ,
hey hat ki bir çığlık duyulur kalp k_arası ,
gören vurdum duymaz geçiyor bin çığlık ,
her durakta gülümsüyor her durakta el sallıyor ,
son durak deviriyor domino taşları ,
kaldırımlar ! deli köyün yüzsüz hammalı .
Örtün örtün aman rahat olun tıkayın kulakları ,
geleçege bırakmayın beyaz mavi yeşil reklerimi,
bırakmayın kaldırımlara taşıyın hokkabazlara ,
sanmayın büyüdükçe dünyada kalır bu düzen ,
sanmayın hesap içinde kalır çirkefliğin yüz karası ,
sanmayın hep böyle kalır kaldırımlar yarası ,
kaldırımlar ! üzerinde vicdan vebali taşıyan ayak izleri .
Gülay GÖKTÜRK
5.0
100% (4)