7
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1401
Okunma

yağan karın altında
anbean beyaz büründü
İstanbul’um..............
zaman dilimi
ruhunu ürperten
çaresizliğin tesirinde bedenim
hem terliyorum
hem de donuyorum
aksi gibi eklemlerimde ağrımaya başladı.
amansız bir yenilgi hissi
kırgın kalbimi
bin parçaya bölerken
’çağırın,
gelsin vefalım’............................
Marmara’nın çalkantılı
soğuk karanlıklarında Üsküdar......................
Kız Kulesi;
öfke ve sevgi karışımında bakıyor.............................
hicran;
etrafından beklediği desteğin gelmediğini görünce korktu.
sıkıntıyla kıpırdandı olduğu yerde
börkünrü usulca geri atarak büzülüp kaldı.
Bogaz;
yılların alışkanlığıyla istensizce bağırdı
Marmaraya.......
devasa bulutlar gibi
üst üstte yığılan ürpertici bir sessizlik oldu.
hicranın tam merkezinde "vuslat ateşi"denilen nevruz anı geldi.
sensizlik elinden böyle kaybetmesinin ardından çılgın gibiydi
aşk içeri girerken
kapılarda arkasından kapandı
dışarıdaki hicran güruhu henüz kapının önünden ayrılmamış
bağırışıp
duruyor...................................
ruhum;
bir yumruk gibi sıkışıp küçülmüş
bedenim alev alev yanıyor
namı cihana tutmuş
acı kuvvetinden
küçücük bile olsa eser duymuyordu cancazım..................
hicran süratle yürüyerek uzaklaştı
yalnız olduğunu anladığı kuytu bir köşede
mermer sütun omuz verdi tükenmiş bedenine.
anladı ki,
İstanbul hicrandan çok uzaklarda....................
06/01/2011
gordion(gülozkan)
5.0
100% (2)