Yolda her adım atanı
İnsan sanır aldanırsın
Anlarsın ergeç hatanı
Binbir çeşit hâl tanırsın

İnsanlar çok başka başka
Ah tüh vah olmasa keşke
Yüreğin düşünce aşka
Yerden göğe yol tanırsın

Ah diyen ne diller döker
Sarılır koynuna sokar
Ciğeri yerinden söker
Arda kalan kül tanırsın

Kimi duldur kimi bekar
Onda gurur onda vakar
Kimi güldür misçe kokar
Türlü çiçek bal tanırsın

Dost bildiğin atar kazık
İçten içe bağrın ezik
Tükenir eldeki azık
Dökülen çok dil tanırsın

Açılınca dostla aran
Dostun çakmakla cigaran
Deşilir onulmaz yaran
Gözden akan sel tanırsın

Kimi şehla şaşı bakar
Mecnun’u Leyla’sı yakar
Ateşi dilinden akar
Nice aşık kul tanırsın

Say bakalım hele sayı
Kimi ayı kimi dayı
Zor pehlivan kabadayı
Elden üstün el tanırsın

Sanma dalda kalır yaprak
Bir gün gazel kara toprak
Belki kuma döner çorak
Su geçirmez kil tanırsın

Düşüp de kalk bir adamla
Düşer mi gözünden damla
Gönülden gönüle gamla
Damla damla göl tanırsın

Adam sanırsın eşeği
Kaba yazarsın döşeği
Gör ki gâvurun uşağı
Kapısında yal tanırsın

Ele alır iktidarı
Unutur namusu arı
Cebine attığı kârı
Böyle kırık döl tanırsın

Yere cebim yere cebim
Açıl saçıl yere cebim
Bir gün hesap vere cebim
Kıldan ince yol tanırsın

Aşık Aktaş derdin bitmez
Burgu burdun gerdin yetmez
Bam teline vurdun ötmez
Nice kırık tel tanırsın

Şaban AKTAŞ
06.01.2011