Doğruya iz süreriz; yanlışa basa basa!
Biri yol erkân dese; süzeriz kasa kasa!
Bu kibirli tavrımız sehpaya kafa asa;
Görmesini bilene ibret dolu dünümüz
Dur, daha dur! İnan ki, bunlar iyi günümüz.


“Görmedik ki bilelim beterin beterini!”
Deme bari gülerek kırmayım hatırını.
Gördün mü ki belânın hâddini yeterini
Bir çemberin içinde, akrep dolu yanımız
Dur, daha dur! İnan ki, bunlar iyi günümüz.


Kelli felli zerzevat aymazlığı bozmuyor!
Bulmuş seme tavuğu folluğundan yozmuyor!
Sen derdine yanasın keyfini hiç üzmüyor!
Bu leş kargalarıyla aşikârdır yönümüz;
Dur, daha dur! İnan ki, bunlar iyi günümüz.


Fırtınada boranda, çatırdıyor dalımız!
Peşi sıra yağmurla, sapır sapır dölümüz!
Neresinden bakarsan, dökülüyor hâlimiz!
Paçamızdan akarken, sanma paktır önümüz;
Dur, daha dur! İnan ki, bunlar iyi günümüz.


Hacı hocadan dertli hocaysa maldan virtli!
Niyetin gözü şaşı dualar hep ön şartlı!
İnancım salkım saçak ırzımın özü kurtlu!
Sen şişin ulu orta pespayedir ünümüz!
Dur, daha dur! İnan ki, bunlar iyi günümüz.


Burnumuzun dikine böyle nere ey oğul!
Bu kafayla sonumuz inan çıkar yol değil!
Menzile ne mal kalır ne de açık bir ağıl!
Bakar körüz, gocunma! Geçer anbeanımız;
Dur, daha dur! İnan ki, bunlar iyi günümüz.


Şimdi hep bir ağızdan, lâhavle çekelim mi?
Silkinip uykumuzdan, şafağa çıkalım mı?
Ya da boş ver n’olacak mirasa yatalım mı?
Erdemoğlu aldanma, geçti görkem şanımız
Dur, daha dur! İnan ki, bunlar iyi günümüz.


25.10.2006 22:06
28.10.2006 23:52

Salih ERDEM / AYDIN