Sanki babadan geçmiş kalıtımla bu maya;
Dili yasama, eli yürütme, gözü yargı.
Buyruğu çiğnenirse, başlıyor anırmaya;
Dili yasama, eli yürütme, gözü yargı...

Sofrası çeşit çeşit, viskisi şişe şişe,
Ense göbek yağlıdır, katlanmış şişe şişe,
Çıkarına dokunma ha, şişe dizer şişe;
Dili yasama, eli yürütme, gözü yargı...

Kıblesi şehvet, dini döviz, mezhebi dolar,
Kaşını gözünü bir oynatsa kasa dolar,
Kutsallarla şut çeker, dini parmağa dolar;
Dili yasama, eli yürütme, gözü yargı...

Hep onundur, nereyi idrarıyla boyasa,
Tüm leşler onun, kendi koymuş böyle bir yasa,
Tek parmağı incinse, medya boğulur yasa;
Dili yasama, eli yürütme, gözü yargı...

Ortalık sele gitse, hep onun tuzu kuru,
Her an her şeye hazır, gevşetmiştir uçkuru,
Bir işaretle ters yüz eder endeksi, kuru;
Dili yasama, eli yürütme, gözü yargı...

Elbet bir gün kurulur, hesaplaşma alanı,
Rahat bırakırlar mı, bu kadar ah alanı?
Herkes kusacak bir bir, yaptığı her talanı
Dili yasama, eli yürütme, gözü yargı...


Ekrem Şama (ekremsama)