bugün ki düşümde ayışığında parlayan

efsunkar bir ağaç var

ve bu ağaca çiğlerle öpücükler konduran

ıslak samimi bir rüzgar


ne zaman gümişi bir ayışığıyla

aydınlanırsa bu şehir

n’olur o an düşünde şırıltılarla

akan beyaz bir nehir olsun

bu nehrin üstüde düşümdeki

ağacın yapraklarıyla dolsun

sende bu nehrin en güzel kenarında

yaprakların dönüp duracağı yerin

tam karşısına otur gözlerini kapat

ve elini herhangi bir yaprağa uzat

çünkü eline alıp bakacağın her yaprakta

sana teselli veren bir dizi dize bulacaksın


korktuklarını korktukların

söylüyorsun nalan

düşlerindeki buğulu tozlu

gecenin sessizliğinde

ürkek ürkek uçuşan

ama o büyüleyeci şeffaf ve

beyaz kanatlarıyla yine de

olağanüstü ışıltılar saçan

gecenin kara tozunu alan

karanlık buğusunu uçuran

tanrısal şarkılarıyla

ve de ışıklarıyla

gelip pencerende duran

bütün ilham perilerinin


düşlerindeki buğulu tozlu gecelerde

korkuyla uçuşan ilham perilerin

nasıl asıl şarkılarını

söylesinler sana nalan?


benimde su perilerim var

gecelerime eş olan düşlerimde

ağaçların yapraklarıdır perilerimin gemisi

çünkü kanatları buğulu ve mısra dolu perilerim

düşlerimdeki efsunkar ağaçtan düşlerindeki

ışıltılı şırıltılı o beyaz nehre düşüp

gemilere dönüşen yapraklara oturup

ruhu acılardan arındıran şarkılarıylada

yol almaya başladılar nalan

dağların doruğundaki

karlar kadar saf ve temiz olan

içi sevgi ve iyilik dolu ama tarifsiz

bir hüzne bulalı o yaralı yamalı yüreğine doğru


arayıp bulmaya kapayıp yamalamaya geliyorlar nalan

yüreğinin en hasas noktalarında açılan o ince ve derin yaralarını

sıcak tuzlu gözyaşların bu defa mutluluktan akacak nalan

çünkü perilerim sana söyleyecekler en güzel mutluluk şarkılarını