Şükür rabbi bilmektir, nimetine ermektir.
Bunca nimet içinde, nankörlük ne demektir.

Şükreden şakir olur, kul Olup Hakkı bulur,
Sıyrılıp masivadan, cümleye sultan olur.

Hakkın sonsuz rahmeti, bahşetti hidayeti,
Muhammed’in nurundan, yarattı O cenneti.

Şükür nimete lezzet, insanlar için izzet,
Allah vadetmiş sana, hadi biraz gayret et.

Nimetleri sonsuzdur, verirse sınırsızdır,
Her şeyi O yaratmış, sanatı kusursuzdur.

Zor ve kolay bir olur, her şey müsavi ona,
Aklın hakkını veren, şahitlik eder buna.

Güç ve takat yetişmez, bu hayat külfetine,
İnan, dayan, sen Ona, gidiver cennetine.


Nimetin lezzetini kalite ve çokluğunda,
Hayatın huzur ve mutluluğunu malın bolluğu ile makamın yüksekliğinde arayanlar,
Her zaman yanılmış ve ilânihaye yanılmaya da mahkûmdurlar.

Oysaki nimetin lezzeti, nimeti vereni bilip teşekkür mahiyetinde olan şükrünün edasında, huzur ve saadetin kaynağı da mevcut ile yetinip hırs belasından, haset ateşinden korunmakta olduğunu anlamakta olup,
Şükür gemisi ile kanaat limanına varmaktadır.

Ne mutlu şükür ve kanaat sermayesi ile dünya ve ahret saadet ve mutluluğunu satın alanlara.