16
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1487
Okunma
……………………………………………………………………………………………………………
GAM YİYİP GAM ÇEKME DİVANE GÖNÜL
Gam yiyip gam çekme divane gönül
İnşallah kurtarır imanım vardır
Her olur olmaza sırrın söyleme
Baş dostun kalmadık güvenim vardır
Şanına mı düşer kula cevretmek
Kul kusursuz olmaz yabana atmak
Darılıp kulunu bir pula satmak
Basma mürüvvetin amanım vardır
Güzel tumam sulağından indi mi
Yoksa ağyar ikrarından döndü mü
Sarhoşmuyıim bilemiyom kendimi
Irılmaz serimde dumanım vardır
İbrahim günahkarım günahım çoktur
Haset deryasında umudum Haktır
Errahmanirrahim şeriki yoktur
Amentü billahi imanım vardır
.................................
YOZGATLI AŞIK İBRAHİM
................................
Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Bahadın kasabasından olan Aşık İbrahim, XVII. yüzyılda yaşadığını bildiğimiz bir kaç Yozgatlı şairden biridir. Hayatı ve edebi şahsiyeti hakkındaki bilgilerimiz, Bahadın’lı araştırıcı Arif Baş’ın sözlü gelenekten derlediği rivayet ve şiirlerden ibarettir. Bunun dışında yazılı kaynaklarda kayda değer bir bilgi bulunmamaktadır.
Arif Baş’ın derlediği rivayetlerde, XVIII. yüzyılda yaşadığı belirtilen Aşık İbrahim’in bir dörtlüğü de onun yaşadığı yüzyılı ortaya koyan bir delil olarak gösterilmektedir:
Bin yüz yetmiş beşe konunca sene (M.1761)
Kül oldum aşkınla ben yana yana
Elestü’den ervah geldi bu cana
İbrahim’i hak sevdaya salan yar
Doğumu da dahil olmak üzere Aşık İbrahim’in hayatında önemli bir olaya işaret eden bu tarih, onun XVIII. yüzyılda yaşadığını göstermektedir.
Bugün de Alevi inancına mensup Türkmenlerce meskun olan Bahadın köyünde doğan Aşık İbrahim de Alevi-Bektaşi tarikatına mensuptur. Şiirlerinde tarikatını gösteren mısralarla karşılaşmaktayız. Arif Baş’ın bildirdiğine göre Aşk İbrahim’in soyu Bahadın’da bugün "Aşıkgil" sülalesi olarak anılmaktadır. Kendisinin de Aşık İbrahim’in soyundan geldiğini ifade eden yazarın verdiği bilgileri ihtiyatla karşılamakla beraber doğru olarak da kabul etmek durumundayız.
Bade içen, atışma yapan dolayısıyla irticali şiirler söyleyen Aşık İbrahim’in bu özellikleriyle aşıklık geleneği içerisinde yetişen, Alevi-Bektaşi şairlerinin etkisi altında şiirler söyleyen, elinde sazı ile at sırtında diyar diyar dolaşarak sanatını icra eden diğer Yozgatlı şairlerin aksine olarak "aşıklık" özelliklerine sahip olduğunu ortaya koyan bir şair olduğunu belirtmeliyiz. Nitekim hakkında anlatılan rivayetlere göre Mısır Valisinin aşığı yanında götürerek üç yıl alıkoyduğunu ve atışmalar yaptırdığını göz önüne alırsak, yaşadığı dönemin güçlü şairlerinden biri olduğunu söyleyebiliriz.
Ele geçen şiirlerinin çoğu hece, kafiye ve ifade bakımından kusurludur. Bu şiirlerin sözlü gelenekten derlenmesi. iki yüzyıl içerisinde meydana gelebilecek muhtemel değişmeleri göz önüne almamızı gerektirmektedir. Eldeki şiirlerinde Alevi-Bektaşi şairleri tarafından sıkça işlenen tarikat ile ilgili konuların yanında gurbet, hasret, yoksulluk gibi konular da bulunmaktadır. Elimizde bulunan on beş civarındaki şiirinden hareketle Aşık İbrahim’in edebi şahsiyeti hakkında isabetli değerlendirmeler yapmamız oldukça güçtür. Ancak yapılan derlemeler, rivayetler ve şiirlerden hareketle, onun XVIII. yüzyılda yaşamış, aşıklığın temel prensiplerine bağlı, Alevi-Bektaşi tarikatına mensup bir şair olduğunu kabul edecek ve değerlendirmemizi bu kabul çerçevesinde yapacağız.
Dr. M. Öcal Oğuz
Yozgat’ta halk şairliğinin dünü ve bugünü
Kültür Bakanlığı yayınları-1994
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-53-)(-)(-)(
Niye hüzünlenir gam yüklenirsin
Senin ömre bedel cananın vardır
Sefasın süresin bir günde olsa
Bilesin sevdanla yananın vardır
Eğmeden karşında o hilal kaşı
Bağrına bassan da demiri taşı
Sabr ile gelirmiş o gönül kuşu
Elbette dalına konanın vardır
İlahi aşk ile nûr ile zer’le
Elinde gülleri ve bergüzarla
Gönül kabesinde hûşu,huzurla
Aşk ile tavafta dönenin vardır
Layık değil isem adımı anma
Sevgimi geçersiz pul akçe sanma
Ben kendim adına söyledim amma
Senin de Yusuf-u Kenan’ın vardır
Bizim sevdamızın yoktur emsali
Bir örnek verilse budur timsali
Ram olup aşkına mecnun misali
Her dakka adını anan’ın vardır
Başıma saplanan bir migren gibi
Yüreklere batan bir diken gibi
Kara gözlerinine bakıp ben gibi
Kendini sevdalın sananın vardır
Minnetle, şükr ile kararımız bir
Ementü Billahi ikrarımız bir
Lüzumsuz huzurda tekrarımız bir
Şükür ki bükülmez imanın vardır
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
5.0
100% (9)