Vefâ
Katran karasında inlerken gece
Saçından tebessüm almaktır vefâ Ayak seslerini dinlerken gece Ay’ın gözlerine gülmektir vefâ Boşluğu sararken titreyen elin Dilinden çıkandan korkarken dilin Boynunu bir yana bükmeden gülün Rüzgârdan da hızlı gelmektir vefâ Uzaktan uzağa tüterken sine Zemheri ayazı çökerken tene Bad-ı sabâ vakti küserken güne Sabrın sükûtuna dalmaktır vefâ Mesafe kısalıp zaman durunca Hasret kemâl alıp canı sarınca Dostça bakıyorken topal karınca Azminin sırrını bilmektir vefâ İlkbahar ayına hazân çökünce Ümit dağlarını tufan sökünce Rüyandan rüyanı biri çekince Bir sabah kapıyı çalmaktır vefâ Eyvallah etmeden canda ağrına Kimse gelmese de kutlu çağrına Binlerce ok yiyip o ak bağrına Bu Vatan uğruna ölmektir vefâ Milli devlet için çıkarak yola Hakk varken tapmadan ikbâle pula Asla diz çökmeden nefs için kula Namazı dosdoğru kılmaktır vefâ Gâhî ozan ilo gâhî Makberî Ki bunlar ahdine gönüllü çeri Hu derken erise bedende deri Zikrin kapısını çalmaktır vefâ Ağyâr bakışıyla kuyu eşse de, Bir bir sevdiklerin ayrı düşse de Firkât ateşiyle gönül pişse de Ahd-ı peymân ile dolmaktır vefâ Makberî bu yükün bedene ağır Aşkın evsâfıyla yanmalı bağır Varsın hâl bilmesin Ukba’ya sağır Gülün nazârıyla solmaktır vefâ Makberi – Ahmet Akkoyun…….21/12/2010….16:45…İst |
gönüldür gönüle çektiren cefa
ah almışsan eğer bekleme sefa
vicdanla inançla sevgi yolunda
sadakatte sebat etmektir vefa
şiirinizin etkisiyle mısralarımı yazmak istedim değerli hocam umarım haddimi aşmamışımdır.
tebriklerim mükemmel çalışmanıza
saygılar..