yüreğim hey...
kırk tas acı suyla yıkadığım
kırk ikindilerde
hey..delişmen canım
göğüs kafesimde çırpınıp duran
tan ağaradurdu bak
kaladurdu zaman
en güzel ayrılığı doğurdu güneş
al bastı günü
daraldı can

kırıldı pembemsi oyuncağı
kısa pantolonlu düşlerimin
gözleri yumuk renklerimin
siyahım nedense..simsiyahım
hercaisi olamam menekşelerinin
şafağıma çiy düştü hey
ekşidi yüzüm sabah,sabah
acıyı çektim uzun iplerle
sancıdım ah!

bilemem yele binmeyi
bilemem sele taşmayı
bilemem Kaf’ı aşmayı
iç dökmesini bilemem
demem o ki demem
güneşime gölge düşmüş gizliden
benden geç
ilk sözcükle sus gözlerini
benden vazgeç

sana yokum artık
yüzüm de yok
sonumda...sonumuzda
sargındı çiçeklerin dalıma
ben sana sarmaşıkken
dününün pervanesiydim
ışığına vura,vura ölen
şimdi
yarı umutlarının artığıyım
ve artık
tek senin yalnızınım ben


Demir Mutlugil