Farkındayım sultanım; halim perim perişan
Becerip yunus gibi asla inleyemedim
Ömrün her safhasında kazanamadım zîşan
Mevlana’ya özenip Şems’i dinleyemedim
Farkındayım sultanım halim perim perişan
Acziyetim, kusurum, buna en büyük nişan!


Başıma taç giydirdin cennet bahçelerinde
Bir tek yasağa bile itaat kılamadım
Yaşıyordum zevk ile ziynet bahçelerinde
Şeytan yanılttı beni ebedi kalamadım
Başıma taç giydirdin cennet bahçelerinde
Ben kurtuluş aradım, iblis hecelerinde!


Hayat ırmağım çok sığ, her damlası bulanık
Hâlbuki temiz çıktı, yüksekten indi yere
Alçak deni dünyada oldu en büyük sanık
İdama hüküm giydi belki de yüz bin kere
Hayat ırmağım çok sığ, her damlası bulanık
Başka şahit gerekmez, zerrem en doğru tanık!


Şimdi yanıyor içim tıpkı bir volkan gibi
Geldiğim yükseklerin gönlümde var özlemi
Damarımda akıyor hasreti alkan gibi
Kederlere katıyor diyarı yâr özlemi
Şimdi yanıyor içim tıpkı bir volkan gibi
Ne başı, ne de sonu, ne de görünür dibi!


Sözüme değil elbet, öze değer verirsin
Bir tek ben, bir tek de sen, özüm nedir bilirsin
Tenhalarda ağlayan göze değer verirsin
Ve o gözden damlayan yaşlarla irkilirsin
Sözüme değil elbet, öze değer verirsin
İhlâsın karşısında rahmetinle erirsin!


Diler isen şerleri sen hayra çevirirsin
İnanıyorum bunun farkındayım sultanım
Meylettiğim tarafa tertemiz devirirsin
Talep benden bak dua arkındayım sultanım
Diler isen şerleri sen hayra çevirirsin
Tekrar pırlanta tacı meccanen giydirirsin…



Salih Yıldız…24.12.2010







.