12
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1919
Okunma

Her sonbahara veda ederken korkarım çürüyen yapraklar arasında yüreğime acıyla bakar dökerim mavi gözyaşlarımı bir tebesüm oluşur dudaklarımda hatırlarım küçük bir pencereden geçen günlerimi gözlerimin önünden sinama şeridi gibi geçer sızlanırım acıyla kapatırım hatıra defterini kapladığım siyah yüzüne bakar bir daha açmayacağım bu defteri der belki bir dakika geçmeden yeniden açarım hayıflanırım kendime sözümde durmadığım için yüreğimi cezalandırır her seferinde kelepçelerim ama nafile dinlemiyor yürek akılla savaşını kazanmış mantık yok bende
vakit geç ömür sonbaharını yaşar sarı yapraklar arasında
çürüdükçe her yaprak ömürden gider yavaşca
sorgusuz sualsız suçlamalar
nerde kaldı sevda
hiç düşünmeden başladı düşünmeden gitti giden
yürekten çaldıklarının hesabı kimden sorulacak
umutsuz pencerelerden seyrederken dalarım uzaklara
dağlar ne kadarda heybetli yol vermez
deniz hırçın dalğalı
saçlarımdaki beyazlar kadar çok derin düşünceler
hesap yapar doluya koyal dolmaz boşa koyar olmaz
sessiz çığlıklar kor gibi yakar yürek param parça
neden sevdim der ağıt yakar mavi gözyaşları
her damlada acı her damlada vefasızlık diz boyu
gökyüzündeki yıldızlar bir an umutlandırır umutlarımı
bir bulut gelip kapatır hemen önünü karanlık her yer
hasretlik öyle acıki çekmeye güç takat kalmaz
ne sabah olur nede geceler bitmez uzadıkça uzar
bekleyişler yaralarımı tazeler devasız dert olur
ne doktor çare nede ilaç
neden hüzün der sevdiklerim neden
bana hüzün yakışıyor derim acı bir tebesümle
bilmezler içimdeki yara kocaman
çok geç kalmışım dostlarım
Leyla yaralı mecnunu çoktan kayıplarda
MAVİ GÖZYAŞLARI
22 ARALIK 2010