5
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1188
Okunma
Keşke beni gurbet kurşunuyla vurmasaydın be kader
Onulmaz yaralara gark olmuş ruhum, biçare
Sadece hasret değil bu vurgunun sonucu
Yıldırımlar düştüğünde gecenin ortasına
Korku çığlıklarının gök gürültüsünü bastırdığında
Titreyen bedeninin göğsümde saklanmasını
Ne çok isterdim bilemezsin
Acı bir haber aldığında memleketinden
Duvarlar üstüne geldiğinde hoyratça
Bir dost bir sevgili eline ihtiyaç duyduğunda
Ellerini tutup gözlerine bakarak
Seni teselli edememenin acısı kanatır yüreğimi
Bu yüzdendir gurbete olan nefretim
Bilesin
Sadece hasret değil gurbetin sancısı
Yalnızlık denizinin ortasında
Fırtınaya yakalandığında gemin
Çaresizliğine çare olamamak burkar içimi
Yaran kanadığında, karnın ağrıdığında
Seni yalnız bırakan dünlerinde
En sancılı günlerinde destek olamamanın
Dayanılmaz acısı burkar yüreğimi
Bu yüzdendir gurbete olan düşmanlığım
Bilesin
Sadece hasret değil gurbetin yangısı
Ellerini tutup gözlerinin içine bakarak kulağına
Seni sevdiğimi fısıldayarak akşama girmenin
Dudaklarına öpücükler kondurup
Aynı yatak sıcaklığında sabaha uyanmanın
Mutluluğunu yüreklerden esirgeyen
Ve de her yanım senken sensizliği yaşatan
Gurbetedir bütün kinim
Bilesin
Sana karşı seni sevmekten başka
Hiçbir kusurum olmaz benim
Bilesin.
22.12.2010/Samsun
İbrahim COŞAR
5.0
100% (4)