22
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2272
Okunma

Sayılı lokmaları tıkamış boğazını
İnce hastaymış gibi çatlıyor öksürükten
Çok olsaydı verirdi nasibin birazını
Kurtulurdu belki de onu ezen bu yükten.
Boynu bükük belli ki vitrinlere tutkunmuş
Kimse fark etmese de hep özlemle yutkunmuş.
Bulmuşsun süveydayı kalbine saklamışsın
Temiz hava mı verdin kapatması mümkün mü?
Bir anda tıkamışsın sonra bıçaklamışsın
Korkuyu unutması ve yatması mümkün mü?
Alışmış duramıyor kanıksamış neşteri
Ecelin eli değmiş değil ki güneş teri.
Eteğinde canlar var sürüklemiş peşinden
Şefkatli dokunuşu başını okşamakta
Karanlıkta boğulmuş ayrılmış güneşinden
Hasretin damlaları çağlamakta ırmakta.
Sürünmekten yıllardır tükenmiş tüm mecali
Seni hiç üzmüyor mu zavallının bu hali?
şiirimi kısalttım
Ey Rabbim nasıl çizdin aynadaki sureti
Köreltmişsin kalemi karalayıp durmuşsun
Kulunun sitemi bu isyan değil niyeti
Rehavet hırkasını üzerinden soymuşsun.
Sevilmeyi isterdi, biraz da anlaşılmak
Hakkı değil mi onun sarp kayadan aşılmak?
Bir yüzünde gül açmış diğeri kara diken
Defalarca silmekten gri bulut kaplanmış
Hançerlenmiş dövülmüş gerekir yara diken
Demokles’in kılıcı yüreğine saplanmış.
Taş olası koca baş hayır diyor her şeye
Hayır ve şer nedir ki bilmiyor denir neye.
Ey Rabbim merhamet et durma siliver gitsin
Göğün yetmiş bin tonu elinde hazır durur
Bu kırılan simanın bütün çilesi bitsin
Aşkının ateşiyle boyası hemen kurur.
Ne olursun bekleme al eline kalemi
Bu yaralı sıfattan kurtar artık âlemi.
Afet Kırat
5.0
100% (19)