11
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2475
Okunma

bir kızılca kıyamet koptu
bir yangın yeriydi
sahne...
oyunun adı
suzan-ı aşk
kostümler giyilmiş
makyajlar yapılmış
replikler
ezberlenmişti
çoktan.
sahnedeydi oyuncular
kiminin elinde gül
kiminin elinde
kalkan
kimi ısınmak derdinde
kimi yakmak
pervasızca...
fil kulaklı pireler
sahnedeydi
kanatsız kuşlar
kuyruğu tellere takılmış uçurtmalar
ondokuzuncu gününde
kırılmış
yumurtalar
nefesi bir kabuğa
yapışmış..
bir kurbağa
bir
aslan
sahnedeydi...
sahibi kayıp bir ses
tırmaladı kulakları
önce
ve
bilinmeyen bir dilden
ezgiler söyledi...
mevsimlerden
yorulan bir yürek
mevsimsizliğe sığındı
bir saçakaltına
sığınır gibi
yağmurlu
gülüşlere karışırken
gözyaşı,
hüzün
kör bıçağını bilemekteydi
yürekte...
bir yanardağ patladı
sahnede
ağızda külleri.
ateşi yaktı
söylenmemiş sözleri...
mağrur
esrik bakışlı bir kadın
yeşil gözleriyle gülüyordu
yüreğine hiç girmemişlere.
suzan-ı aşk
bir kıvılcımla
başlayıp
yangınla bitti
şimdi
sahnede
küller..
küller..
leyl mi daha karadır
siyahtan..
aşk mı
bilmedi sahnedekiler..
16/12/2010
ödemiş
5.0
100% (5)