7
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1280
Okunma

Kutsanan aşkların
Yerli malı şiirlerini okudum günlerce
Devingen dizelerinde
Tanıdım sevginin öznelerini ve nesnelerini
İmgelerine öykündüm çoğu kez
Büyüsüne kapıldım parıltılı düşlerin
Leyla ve Mecnun’u aratmayan
Masallar dinledim usanmadan
Kendimden yola çıkarak
İlmek atıp bir sözcükten öteki sözcüğe
Öykülerimi yazmak istedim
Olmadı onlarınki gibi
Onlar gibi anlatmadım
Şiir yazmayı
Yaşamın kumarını oynamak gibi sandım ilkin
Ciddiye aldım
Oyalandı durdu birkaç sözcükle kalemim
Eksik kartlarla nasıl kazanılamazsa bir oyun
Ancak öyle oynayabildim
Hiç kazanamadım
Bir gülüşü ezginin dalına konduramadım
Esin pınarlarım apansız kuruyuverdi
Dizelerimi yıldızlarla dolduramadım
Büyük şair olmak kolay değilmiş meğer
Olamadım
*
Sen ne soysuzsun ey gurur
Sen ne soyculsun ey yanılsama
Uzun geceler boyunca
Kule atlayışları gibi bilincime dalarak
Beni oyalayan kandıran
Tüm düzmece dizeleri alıp götürün iç evrenimden
Onlar değil mi ki ruhumdaki
Küçük ama gittikçe derinleşen çatlaklar kavuran
Yıkıcı kasırgalar misali
Koşullandığım arzularımı savuran
Bundan sonra
Sevinin firuzesini
Mutluluğumu onaylaması için
Gizemli ve giz’li özlemlerime
Bir mühür gibi basacağım
Andım olsun
Sevdaları kirleten tüm sahte şairleri
Toplayıp birer birer asacağım…
Necdet Arslan
5.0
100% (5)