yıldızların ıslattığı

aşklar varmış bir zamanlar

ya kerem yanarmış

ya mecnun kendini çöle salarmış

beyaz atlı prensler varmış bir zamanlar

prensesini kötülerden koruyan

bakıyorum da simdi boyle masallar yok

prensin atı kırmızı ferrari

prensesn askı nisan yağmuru

ama yinede onlar yaşamış hep aşkı

prensler ve prensesler

küçük kokoş kontesler

koca koca ahmak dükler

ama nedense bir köylü bir çftçi

yaşayamamış aşkı

sevememiş prensesi

yazmamışlar onları

kim ne yapsın çulsuz adamı

çulsuz adam gizli yasamış sevdasını

anlatamamış kimseye

anlattırmamışlar

ne atı vardı beyaz

ne tacı vardı altın

yalnız garip aşkı

ya atın olacak

ya tacın

degerli olan bunlar

ne işe yara aşkın

sen sevgini yıldızlarda yaşarsın

hayal bile olsa

o hayali değil parayı sever

uyandığında basında hizmetçi ister

kahvaltısının yağlı ballı olmasını ister

en lüks mağazadan bilmem ne kadarlık ayakkabı almak

her daim dip boyalı alımlı olmak

sen ona bunları belki veremezsin

sevginin yeteceğini sanırsın

ama para ask, ask para demektir

ama sen bunu ancak büyüünce anlarsın

sen o masalları dinlemeye alışırsın

ama asla neden diye sormazsın

sen sokaklarda avere avare dolasırken

o yabancı lokantalarda diskolarda dolanır

oturup askıyla ağlarken

bilnmez bir parkta

adressiz bir bankta

o sızar birgün onun bir gün bunun koynunda



demek ki neymiş

bir varmış bir yokmuş aşk

gökten üç elma düşsün

üçünü de o yesin

onlar ersin muradına

sen devam et hayal kurmaya



abdullah gürel