2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1032
Okunma
son eylül esintisiymişsin ömrüme ;
ne kadar yalnızlığım ;solgunluğum varsa
ve aşka yılgınlığım
aldın götürdün ...
usulca yavaştan ...
hercailiğin ninnisiyle uyuttuğum avuttuğum
gönlümü .
bir ümide uyandırdım.
yırtıp attığım her takvim gününü
sensizse yok saydım
eylülden ........
ecele ...
bir sarı eylülle savurdum herşeyi
gönlüm sonbahar şimdileri
aldın götürdün benim
bütün geleceğimi geçmişi mi’
yok saydım : bıraktım ulan
artık sevmeyi .anlamadın sevgimi
geziyorum artık terkedilmiş şehirlerin sukunetiyle
son eylülde.....
esiyor artık bir yalnızlık yeli içim de
hiç öpmeycegim bir daha aşkı alnından ,
miladımdın ;miyadım oldun
oturup köşelerde sorguluyorum yüreğimi
neden sevdiğimi sebpsizliğini
bir bardak demli . çay ile .....
bin yıllık işlenmiş taşlarda buldum kendimi
sevmeyi sav ettim şekilsizce
koşup gidiyorum artık yarınlara
son eylül esintisiydin gönlüme
elveda mı ilet
ey sevgili güneş
neyselere tutunup yürüyorum
atime....