özlemek sana yıllardır kaderi bir oruç şekli
izinsiz mahkumun görüşmek isteği bendeki
şifasız meret bir dert çöreklenmiş tüm vücuduma
yanıpta nehrin başucunda suya dokunamakçasına ...

kara sözlerle kalbimi avutup
şiiri bir sandık edip sığınırcasına duygularımı ona
kilitledim ...
ah lara vahlara bakıpta ardın sıra
geçen zamana küstüm ...
soluk bir çift gözün ardına saklandım
söylenmeyen kelimelere sargıladım umularımı
vurulmuş bir mahmuz ca her aklımdan geçişinde
ya canımı acıtttın yada senden kaçtım ....
korkak bir tazıca...

özlemle demlenmek hasretle ferlenmek
renk alıp mahsulsüz kalan bensem
sende bensizsin ...
en tatlı katığın olan bana yasaksın .

özlemek yaşama aşka bir mesnetmi
yada sensizliğe verdiğim bir avuntu
akar sulaara karışmadan kuruyan bir damlacık
kar suyunun
buharlaşmış hali
sana bulanmadan tenimin yokoluşu ...
seni özlemek