14
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2417
Okunma

Ey! Sevgili;
Kapında dilenen dilenci gibi
Bir sözüne nöbet beklerken
Hasretliğin yüreğimin baş uçuna oturdu
Zaman zaman uzanıyorum
Tutamıyorum…
Göz bebeklerinde kaybolurken
Gel ne diyorsan söyle
Söyle ki derdini bileyim
Dört tomurcuğun anası
Akşam kuytularında yalnızlığım
Ayakların dibine düşerken
Benliğim gözlerinde hayat bulurdu
Sol cebimdeki yürek acıya minnet ederken
Bereketli topraklar gibiydi yüzün
Su gibi aziz
Hayat kadar elzem
Aldığım nefes kadar sonsuzken; Biter
Şimdi sarhoş gecelere yaslıyorum başımı
Yorgun sabahlarıma uyanmamak için
Çünkü senin hasret yanını hiç sevmedim
Ekim ayının yalnızlık arifesinde
Avucumda sakladığım gülüşüm de
Ben yetinmeyi öğrendim
Dalkavuk zamanların pişkin yansımalarını
Çörek otunun kokusunda yaşarken
Siyaha inat maviyi giyerim
Uzak yamaçlardan akarken mutluluk
Acıyı şiirlerimin sayfalarından kopardım
Sen bir nefes gibi yakınken bana
Gitmelerin çoğaldı; Dönme
Şarkıların hasretliğinde bıraktığım gibi değil
Gözlerin
Yüreğin
Bakışların
Mavilerde ezberlediğim toprak gibi kokmuyorsun
Çünkü
Ben bütün kederlerimin ve hüzünlerimin üstüne
Ağır ağır yürüyorum
Ey Sevgili
Bir sarhoşun naraları patlarken gecelerde
Şişe diplerinde gözyaşım akar
Çaresizliği öğrenirim
Üşümelerim çoğalırken
Sen
Yüreğimin yokluğunda hangi limana sığınacaksın
Hangi karaya vuracaksın
Bilmem? Sadece aklında tut beni
Senden ne kaldı geriye
Sol cebimdeki yüreğin siyahı
Sana hediye
Şimdi acılarım yüreğimin bir kenarında
Unutmadım ama
Koça bir HİÇSİN
Ben sende hiç olmadım ki ……
“Hasretlik bana iksirken;Acı sana derman olsun”
Güzel yorumu ile şiirime ses olan SİYAHGECEME yürekten sevgilerimi sunuyorum
5.0
100% (8)