10
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
1753
Okunma
Çer Emmi’yle komşuyduk, ta doksanlı seneler,
Hakkında anlatacak neler bilirim neler...
Çok neşeli adamdı, dinlenirdi sohbeti
Nüktedan, hazırcevap; güçlüydü hitabeti!
Tarihi olaylara yapardı farklı yorum,
İşte onlardan biri; aynen aktarıyorum:
Sekizinci yüzyılda, Abbasiler zamanı;
Halife Harun Reşit; yayınlamış fermanı;
"Bundan gayrı, ihtiyar erkeklerle genç kızlar,
Delikanlılarla da, kocamış kocasızlar;
Çok zaman kaybetmeden izdivaç yapacaklar,
Bu fermana uyanlar, ödülü kapacaklar!"
Tarihin bu en tuhaf, fermanını buyurmuş;
Tellalları dağıtıp, tüm Bağdat’a duyurmuş!
Tellallar bağırırken, davullar eşliğinde;
Bir nine geziyormuş sabahın kuşluğunda;
Beli bükülmüş nine, ecelinin peşinde;
Kulağı ağır duyar, hayatın yetmişinde;
Tellalların sözüne kulak kesilmiş önce;
Yine de duyamamış, sormuş yolda bir gence;
Genç demiş: "Nineciğim, halifeden ferman var.
İctimai yaraya, emsalsiz bir derman var!
Sultan, siz gibileri gençlerle everecek; ,
Üstelik hazineden nafaka da verecek!"
Bizim ihtiyar nine, doğrultarak belini;
Kaldırmış göğe doğru, nasırlaşan elini;
Fırlatmış bastonunu, yükselterek sesini,
Demiş ki; "Şimdi buldu Bağdat halifesini!"
Halil GÜLŞEN