10
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2640
Okunma

Kaç yolcumuz var dersin, kaptan
söyle, hangi kente yol alacağız
sana söz
İstanbul’a vardığımız da, ilk işimiz
liman meyhanelerinde demir atmak olacak
hey garson! diyeceğim
doldur kadehleri, çal bir şarkı
bu şehrin balıkçılarını da çağır masamıza
sarhoşlarla kolkola gezelim sabahlara kadar.
Ne kıskançsın be kaptan,
bak, çoğalıyor Boğaz’ da ki sis
bu saatten sonra hangi esmer hangi sarışın uğrar buraya
hangi yağmur hangi rüzgâr okşar saçlarımızı
hadi gel kaptan, bu kentin meyhane anılarını
sana bırakıyorum, ve ben ayrılıyorum
sen keyfine bak, sakın gelme arkamdan.
İçimde, bir ses diyor ki saçlarında kurdelesi
üsküdar’lı bir kız,
kuzguncuk vapur iskelesinde bir telaş içinde
ellerini tutar gibi yüzüme sürüyorum
hüzünleniyor yüreğim, öptükçe
(hep böyle başlar ya, devlerin aşkı)
Marilyn Monroe, Zeus’un tapınağında
yalvarışların zamanı geçti, bulutlar indi çoktan...
her sürgün yeni bir ayrılık yeni bir başlangıç
geçmişten utanarak geleceğe bakan bir çocuğum
ya siz?
ey sırasını unutup, gelen gün batımları.
Nuri Dağdelen
Özdere-İzmir
28.11 2010
Sevgili dostlar, bu şiirimi Hakkın rahmetine kavuşan,
Trt Fm’in değerli spikeri Derya Kaya tarafından seslendirilmiştir.
,Mekan cennet olsun. Seni hiç unutmayacağız.
5.0
100% (6)