3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1062
Okunma

eflatun yalnızlığını
bizimle paylaşırdı kır çiçekleri
gelincik kırmızısının boynunu bükerdi
papatya fallarının beyazı.
sığınılırken eş anlamsız sözcüklere,
hecelenirdi sözü hiçliğin.
budanmazdı yaban gülleri,
acıyı süzerken bir avuç çöl
dikeninde kururdu kaktüs yeşili
soğuğu ılınırdı delidüşlerin.
hep aynı düşü görürdük
üç boyutlu uzaklıklarda
koskocaman bir sevda olurdu buhurdanımızda
tüterdik......
yaşarırdı iki gözün elası,
hıçkırıkları çığlı ağlardı zamanın
sulardı kır çiçeklerinin,
albenili sessizliğini avaz,avaz.
umudu hapsederdi pandoranın kutusu
siyahı biriktirirdi eflatuna
......paylaşırdık.
Demir Mutlugil