1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1000
Okunma
memleket ziyareti için gittiğim bir dönemdi ve sanırım evimi eşimi özlemenin en üst sınırındaydım.çünkü tatilim 3 ay kalmamı gerektirecek sürprizlerle uzamıştı.bir fincan kahvenin tadında,yüreğimden geçen bu sözlerle ödüllendirdim kendimi..ne mutlu bana ki özlemin hasretin farkında ve tadında bir hayat yaşayabiliyor ve o farkındalıkla yüreğimi üzmüyordum.hayatın her anını,her duyguyu farkında ve tadında yaşamak ne güzel..
sen umutsuzluklar içinde bir güneş
sen gönlüme layık gördüğüm tek eş
sen avuçlarımda tuttuğum ateş
sen solan duygularıma varlığınla kardeş
sen kapkara gönlümde tek beyaz nokta
sen o yalancı yüzlerden de başka
sen tüm olumsuzluklarla sevdiğim hala
sen haz aldığımsın çektiğim tüm acılarda
sen çok uzaklarda olsanda benimsin
sen ömrümce tek arzum tek dileğimsin
sen yaşatır mutlu eder can verirsin
sen şu fani alemde tek esaretim
tek müebbetim
tek sevdiğimsin...
05.06.1998
(biraz iddialı sözler ama sanırım gurbetlik canımı çok acıtmıştı o an...)